ÇERKES,LER HAKKINDA


-Mısır ve Suriye topraklarına yüzlerce yıl hakim olan Memluk Sultanlığı’nın Çerkesler tarafından yönetildiğini

-Çerkeslerin Ruslara ilk yenilgiyi 10.yy da tattırmış olduğunu

-1237’ler de Kırım’ın ele geçirilerek Çerkes topraklarına katıldığını

-1333’de Adıge kralı Fersache’nin Avrupa krallıklarını ve Papalığı Doğu'dan gelecek olan Moğol ve Timur tehlikesine karşı uyardığını

-1380’lerde Moğolların Ruslara karşı savaşlarında Adıgelerin Moğollara yardım ettiğini

-1474’de Doğu'da Dağıstan beylerinden güneyde Abhaz beylerine kadar herkesin Adıgelere vergi ödemek zorunda olduklarını, hatta Adıgelerin Gürcistan krallığının iç işlerine karışarak kral seçimlerinde etkin rol oynadıklarını ( Venedikli Gezgin Barbaro Josafat-1474’de Adıge ve Khabarday adını kullanan ilk gezgindir.)

-17.yy’da Gürcistan’ın Kakheti Krallığı’nın Adıgeler tarafından yönetildiğini
(Kral Cherkesishvili- Gürcü kaynaklarında da Çerkesyalı soylu bir Adıge ailesinden olduğu yazılıdır.)

-Kırım yarımadasındaki Belbek nehrinin bir kolunun da Kabarda adını taşıdığını ve bölgeye Tatarlarca da 'Çerkes ovası' dendiğini

- Boshpor imparatorluğunu bozguna uğratanın Tırğatav adında bir Meot(Adıge) Kraliçesi olduğunu

- 16. yy da Azak denizinin kuzey yakalarında günümüzdeki Tagonrog'da Çerkeslerin yoğun olarak yaşadıklarını ( G. İnteriano'nun gezi notlarından – Tagonrog ünlü Rus yazar Antov Çehov’un doğum yeri. )

- L. Kosswig’in Karaçayları “Karaçay Kabartayları” olarak tanımladığını. (dilleri hariç gelenek, görenek, halk oyunları ve milli giysileriyle tamamen asimile olarak Adıgeleşmişlerdi.)

- Bulgar halkının 1876'da yaptığı ayaklanmanın bastırılmasında Çerkeslerin büyük rol oynadığını (Karawelof Luben, Bulgar asıllı 1837-1879 yılları arasında yaşayan yayıncı, politikacı ve şair.)

- Memluk Çerkeslerinin yerli halkla karışmayıp eşlerini de Çerkesya'dan getirdiklerini

- Negume Şora’nın 1825, 14 Mart 1855 de Bersey Vumar’ın Tiflis'te, Nisan 1918’de Sixu Seferbiy’in Çerkes alfabesini çıkarttığını. Ekim ihtilalından sonra 1920’de Latin harfleri ve 1930 Kiril harfleri esas alınarak alfabeler hazırlandığını ve günümüze kadar devam ettiğini

- Türkiye’de de 1919-21’lerde Latin esaslı alfabe üreten ve kullanan ilk Müslüman halkın Çerkesler(Adıgeler) olduğunu (Çerkes Örnek Okulu)

- Adıge Xhabze(Adıge Yasaları)’nin 18 ve 19 yy. da en doruk noktasına ulaştığını ve tüm Kafkas halklarınca benimsenerek taklit etmeye başlandığını

- Bu dönemler Kırım hanlarının ve Gürcü krallarının prens zadelerini Adıgelerin yanına Adıge Xhabze ile eğitime gönderdiklerini

- Bu yüzyıllarda; bir Adıge gibi giyinmek, kuşanmak ve ata binmek, konuşmak hatta yemek yemek ve davranmanın bir Moda olduğunu.(Esad Bey adlı bir araştırmacının yazdıkları)

- Çerkes kumaşının 19. yy sonlarına kadar kalitede üstün, değerli bulunduğunu.
Lyon ve İsviçre'de (Landmann, U. 1976; 31) imal edilen kumaşların adının da 'Circassienne/Circassia' olduğunu

- 1820’lerde Çerkes hanımlarının saç bakımı için özel hizmetçiler, yani bir tür kuaför kullandıklarını

- İstanbul'da Sultan Abdülmecid'in fermanıyla sadece Çerkeslerin kama taşıyabildiğini.
( General C. Stücker'in yazdıklarına göre)

- 18.yy da Rusya imparatorluğu müşaviri ve imparatorluk başbakanının Çerkaskoy Aleksey Michailoviç adında bir Adıge olduğunu (1742’de vefat etmiştir.)

- Avrupa’nın en yüksek dağı olan Elbruz dağına ilk tırmanan kişinin Khashir Kilar adında bir Adıge olduğunu(11 Temmuz 1829)

- Günümüzün Polonyalı tarihçilerinin Çerkeslerin Polonya ordusunun evrimi için sarf ettikleri muazzam etkiyi kabul ettiklerini

- Prusya İmparatoru'nun oğlu Prens Albrecht von Preusen'in yazdıklarına göre Kafkaslarda her cesur ve korkusuz insana “Çerkes gibi” denilmekte olduğunu

- Rusça “Şaşka(Kılıç)” kelimesinin Adıgece “Şeşkho(Adıge Kılıcı)” kelimesinden türetildiğini