XIX.YY’A KADAR RUS TARİHİNE DAMGA VURAN ÇERKESLER 2


İngiliz yazar Flitcer’in eseri “Rusya imparatorluğu” adlı kitapta şöyle yazmakta; “Rusya’da savaş hali olduğu zaman şu dört kişiden bir ordunun başına getirilirdi. Glinski Yivan Mihailoviç, Mistislviski Fedor Yivanoviç, Çerkeskiy Boris Kambulatoviç ve Trubeçkoy.” Bunların hepsi belli ve değerli halklardan çıkmış insanlardı. Kimdir Çerkeskiy Boris Kambulatoviç: Temrıkonun kardeşi Kambolet’in oğludur. Adıgece ismi Hureşey. Ç. Boris boyar dumasında görevliydi, resmi günlerde ve törenlerde Çarın yanında protokolde yer alırdı. Rusya’da çok güçlü bir konumdaydı, itibarlıydı her yerde saygı görüyordu. Ç. Borisin kayını da güçlü bir konumdaydı. Çardan sonra ikinci adamdı, ismi Fidaret’di. O dönemde Çar olan Romanov Mihail’di. Çar akıllı becerikli biri değildi, imparatorluğun idaresi daha çok Fidaret tarafından yürütülüyordu.
Çerkaskiy Borisin oğlu Çerkaskiy Yivandı. O iyi bir ordu komutanıydı. Ç. Yivan 1633 de Rusya adalet teşkilatının başına getirilmiş, ölene kadar bu önemli görevde kalmış, çok yararlı hizmetler yapmıştı. Ç. Yivan Çar Romanov Mihaille anne tarafında kardeş çocuklarıydı. Bu durum Ç.Yıvan’a büyük imkanlar sağlamış o günün Rusya’sında en zengin en güçlü insan konumuna getirmişti.
1621 yılında Kudenet’in oğlu Vurıshan (o bir Kabardey prensiydi) Moskova’ya gittiğinde henüz 21 yaşındaydı. 1624 yılında törenle Hıristiyanlaştırılmış ve Yakov ismini almıştı. Diğer Çerkaskiy soydaşlarının hatırına devlet yönetiminde önemli görevlere getirilmişti. O, akıllı becerikli ve güvenilir bir insandı, bu sayede aldığı her görevde büyük başarılar sağlıyordu. Romanov Mihail’in oğlu Aleksi, Çar olunca Yakov’a olan güven daha da artmıştı. Rusya, Almanya ve Polonya ile savaştığı zaman Çerkaskiy Yakov genel kurmay başkanıydı ve onun sayesinde Rus ordusu büyük başarı sağlamıştı. Kudenet’in oğlu Çerkaskiy Yakov (Vurıshan) 1666 da vefat etmişti, cenazesi Novospaske manastırı yakınındaki, meşhur soydaşları Kambolat’ların oğlu Ç.Boris, Mamsırko’nun oğlu Ç.Dimitri, Ç.Boris’in oğlu Ç.Yivan yanına defnedilmişti.
Çerkaskiy Yakov’un oğlu Çerkaskiy Mihail Rusya imparatorluğunda büyük değişiklikler ve yenilikler yapan I.Petro’nun en sadık dostu ve danışmanıydı. 1697’de Çar onun Tobolsk-Sibirya topraklarına vali tayin etmişti eniyle boyuyla binlerce km büyüklüğündeki bu coğrafyayı idare etmek, imparatorluğa kazandırmak çok zor bir görevdi. Ç.Mihail I.Petro’nun kendisine duyduğu güvene layık oldu. Demir-çelik üreten, top ve silah üreten fabrikaları o kurdu. Bölgesindeki gelirleri imparatorluğun hazinesine dürüstçe muntazam olarak ulaştırıyordu. I.Petro bu büyük başarıdan dolayı bizzat kendi el yazısıyla üstün başarı belgesini vermişti. 1703’de Ç.Mihail’in oğlu Ç.Aleksy’in eşi I.Petro’nun kız kardeşiydi. Ç.Aleksy 1715’den itibaren Çarlığın yeni başkenti olan St.Petersburg’a emniyet ve idari görevli olarak tayin edilir. Onun döneminde yeni başkente Petrovlavski Kalesi, Petergof, Yekaterinodar ve Monplezir sarayları inşaa edildi. Aleksy Sibirya’ya eyalet valisi olarak tayin edilir. Aleksy Sibirya’da iken I.Petro vefaat eder. Aleksy aynı görevdeyken I.Katerina II.Petro ve Anna İvanova dönemleri de geçer. Çariçe Elizabet (Yelizavet) zamanında Ç.Aleksy dış işleri bakanlığına getirilmişti. Meşhur Rus ressam Argunov Yivan Ç.Aleksy’in kölesiydi. Aleksy o kadar zengindi ki binlerce hektar arazisi vardı. Bu arazide çalışan 70 bin işçisi vardı. Ç.Aleksy’in tek kızı vardı Varvare. O kadar güzeldi ki bütün Rusya’da insanlar onun dünürüydü ancak o ince eliyor sık dokuyordu. Seçimini sonunda yapmış General Şeremetev Petro ile evlenmişti. Ç.Aleksy’den sonra o büyük serveti ressamı Arguvon Yivan ile damadına kalmıştı. XVII. y.y da dürüstlüğü ile, aklıyla, cesaretiyle gerek Adıge halkına gerekse Rus halkına büyük hizmetler yapmış olan büyük İlhan Kazbolat. O, Temriko’nun kardeşi Jıleghot’ın oğuldan torunu Senceley’in de oğuldan torunudur. Kazbolat’ın babası Muselim’dir. Dedesi ise yukarıda belirttiğimiz gibi Senceley’dir. Kazbolat Adıge Rus ilişkilerinin dostça devamını iki halkın iyi komşuluk içinde yaşamasını sağlamış, iki halkada büyük hizmetler yapmış Rusya tarihinde unutulmaz güzel izler bırakmış bir liderdi. Kazbolat 1648 de babası Muselim ile beraber Moskova’ya gitmişlerdi. Çar Aleksy onlara büyük ilgi göstermiş misafir etmiş günlerce ağırlamıştı. O günden başlayarak Kazbolat ile Çar iyi birer dost olmuştu. Birbirlerine güven duyuyorlardı. Çar o kadar güven duyuyordu ki Kazbolat Adıgey’de bile olsa haber gönderir dış işleri ile ilgili konuları hal ettirirdi. Ruslar Kırım Hanlığı ile girişecekleri savaşta bir çok halklardan meydana gelen büyük bir Rus ordusunun komutanlığına Kazbolat’ı getirdi. Korku nedir bilmeyen bu cesur kumandanın Rus tarihindeki ismi Çerkaskiy Kazbolat Muçaloviç’tir. Onun cesareti, aklı, dürüstlüğü, yiğitliği Rusya’da o kadar yayılmıştı ki onun ismini duymayan bilmeyen kalmamış yiğitliği dilden dile dolaşır olmuştu koca Rusya’da.
Emrinde Kazak Atamanları, Ukrayna getmanları, Kalmuk prensleri ve bir çok meşhur Rus generalleri olduğu halde çok sayıda savaşta ordu komutanlığı yapmış, bunlardan biri de 1679’da Kırım Hanlığı ile yaptığı savaşta hanın kuvvetlerini büyük bozguna uğratmıştı.
Çerkaskiy lakabı ile anılan aslen Adıge kökenli olan çok sayıda değerli insan Rusya imparatorluğuna büyük hizmetler yapmışlar akıllarıyla cesaretleriyle dürüstlükleri ile yiğitlikleri ile iki halkın iyi komşuluk içinde dostça yaşamalarını sağlamışlar, Rusya tarihinde unutulmaz güzel izler bırakmışlardır. Bunlardan bir tanesi de I.Petro’nun en çok güvendiği Bekovic Çerkaskiy Aleksandır. O kendi döneminde Rusya’da yetişmiş en büyük ilim adamlarından biriydi. 1715 de Bekovic Ç.A. Hazar denizi ile ilgili çizdiği haritalarda bu gün bile bir hata bulunmamaktadır. O, bu eseri hazırlarken bir çok zorluklarla karşılaşmıştı. Bu başarılarından dolayı I.Petro’dan büyük ilgi ve takdir görmüştü. Bu büyük bilim adamı ne yazık ki arkadaşı Rus subayının hatası yüzünden Türkmenler tarafından öldürüldü. Çar I.Petro hayatında en çok pişmanlık duyduğu konuların başında Bekoviç Çerkaskiy’yi öldürenlerin gerekli cezaya çaptırılmamasının geldiğini söyler. Aradaki samimiyeti dostluğu kanıtlayan bu sözler o dönem için büyük önem taşıyordu.
14 Aralık 1695’te Çerkaskiy Mihail Alegukoviç Rus ordusunda Genel Kurmay başkanı olmuştu. O Senceley’in oğlu Grigori’nin kardeşinin oğluydu. Musal’ın oğlu Kazbolat ile Ç. Mihail.A. iki kardeşin çocuklarıydı. Mihail soyca Besleney prensi Konoko’nın soyundandı.
Adıgelerde meşhur sanatçılar da çıktı. Bunlardan biri de meşhur opera sanatçısı Çerkaskiy Mariye‘dir. O, Rusça şarkılar söylüyordu. Dünyaca meşhur İtalya’nın Milano kentindeki La Skala tiyatrosunda ilk defa Rusça şarkılar söylemiş 1909’da İtalyanların davetiyle uzunca süre bu tiyatroda çalışmıştı. Dünyada meşhur artistlerden Şalyapın Fedor ve Sobinov Leonid Mariye’nin arkadaşlarıydı. 1940’ta yayınlanan “Petersburg’un Operaları ve Onun Sanatçıları” adlı kitapta şöyle denmekte: “1909 da Milano’nun meşhur La Skala tiyatrosunda yapılan yarışmada Çerkaskiy Mariye opera sanatçısı olarak birinciliği kazanmıştır. Ondan sonra Mariye Avrupa’nın meşhur sanatçıları arasına girmiştir”.
1915 yılında Mariye kırk yaşına girmişti. Kırkıncı yaş gününde ona çok değerli bir hediye verilmişti. O hediye 1789 yılında Çarın imzaladığı Çerkaskiy’lerin soyunu, kökenini gösteren bir armaydı. Arma dört bölümden oluşuyordu. 1. bölümde Kıratın üzerinde ve elinde mızrak Adıge süvarisi, 2. bölümde Kabardey halkının arması vardı, 3. bölümde birbirine sarılmış iki yılan figürü, 4. bölümde ise iki ayağı üzerine kalkmış ok tutan aslan figürü vardı. Armanın ortasında yer alan damgada ise Çerkaskiy’lerin Kabardey halkının meşhur prenslerinin soyundan geldiğini göstermekteydi. O arma açıkça gösteriyordu ve ispatlıyordu ki Çerkaskiylerin Adıge halkından oldukları, köklerinin Adıge yurdu olduğunu, Çarın imzası ise bunu ispatlıyor ve şahitlik ediyordu. Ayrıca Rusların ilahi sayılan Çarlar bile Çerkaskiylerin imparatorluğa yaptıkları unutulmaz hizmetlerini asla unutmadıklarını onlara gereken değeri verdiklerini.
Atalarımız başka halkların tarihinde de silinmez unutulmaz güzel izler bırakmışlar, bu gün bile bu güzel izlere hep rastlamaktayız. Adıgeler hep verdiği söze sadık kalmış, antlaşmaları hiç bozmamış hep barıştan yana olmuştur. IV. Yıvan ile yaptıkları antlaşmada antlaşmayı bozan taraf olmamıştır. Çarlık döneminde de S.S.C.B döneminde de ilimde, fende, sanatta, siyasette hep yapıcı olmuşlardır. Meşhur ressam Şemyakın (Karden) Mihail dünyaca meşhur orkestra şefi Temrikan Yura, adalet bakanlığı yapmış Kalmık Yura, Sovyet döneminde parlamento başkan yardımcılığı yapan Degujiy Valeniy, bilim adamları, sanatkarlar, generaller, politikacılar bunlar ve daha bir çokları örnek olarak gösterilebilir.
XVII. yy dan itibaren Rusya’nın sanayide, ekonomide, kültürde kalkınmasında zamanla dünyada söz ve güç sahibi olmasında Adıgelerin bir çok faydalı katkıları olmuştur. Gerek kadın gerekse erkek bu hizmete katılan Adıgelerin layık olduğu makama mevkiye gelemedikleri de olmuştur. İstisnalar dışında. Çerkaskiy lakabıyla bilinen bu insanlar kendi öz soylarına ve vatanlarına hiç ihanet etmediler. Onları hiç unutmadılar. Ancak son dönemde ilişkiler azalmış, bağlar zayıflamıştı.
Çarın toprak verip Adıge yurduna yakın yerleştirilenler müstesna.