XIX.YY’A KADAR RUS TARİHİNE DAMGA VURAN ÇERKESLER 1



XVI- XVII y.y da Adıgelerin dış politikalarında şöyle bir değişiklik yapılmıştı. Diğer halklar ve özellikle komşu devletlerle akrabalık bağları kurmak, bu sayede daha güvenilir, daha dost komşular kazanmak. Bunun için Adıge prensleri ve asilzadeleri Rus,Gürcü, Dağıstan, Kırım hanlığından Negoy(Nogay) asilzadelerinin kızlarıyla evleniyorlar, kendi kızlarını da dışarıya veriyorlardı. Bu tip ilişkiler Adıgelerde daha önce de vardı. Tarihte örnekleri var. Temterekey prensi Mistislav’ın kızını, büyük Çerkes prensi Redade‘nin oğluna almışlardı. Gürcü kralı II. Geoergi Megrel prensleri, Negoy prensi Yamgurçey, Kalmuk prensi Ayuka Han, Kırım Hanları Dolet-Ceri ve Bagte- Çeri,Osmanlı Sultanı Kanuni Süleyman Adıgelerin eniştesiydi.
Adıgelerle Rusların ilişkilerini daha da güçlendirmek için 1561 de Kaberdey prensi Temırıko (Yidarın oğlu) nın kızı Goşney IV. Yivanla(Korkunç İvan) evlenmişti. Goşney, Temırıko’nun küçük kızıydı. Bu evlilik sekiz yıl devam etmiş, 1569 Goşney 25 yaşında hayata veda etmişti. Nikah Hıristiyan geleneklerine göre yapılmış, Goşney vaftiz edilmiş ve Mariye ismini almıştı. Çar karısına hediye olarak som altından yapılmış 3 kg ağırlığında bir tepsi hediye etmişti. Bu değerli hediye bugün Moskova tarih müzesinde muhafaza edilmekte.

Goşneyi Çara vermeden önce, 1552 de bir gurup Adıge elçisi Moskova’ya gitmişti. Amaç Rusya ile Adıgeler arasında sıkı dostluk ilişkiler kurmak, bunu resmileştirmekti ve bunda başarılı oldular. Bu ilk Adıge elçi gurubu 200 atlıdan meydana geliyordu, her biri son derece seçkin, kılık kıyafetleri çok süslü, atları at takımları harikulâde güzeldi. Bu gurubun liderleri meşhur Adıge prenslerinden Kanovko Meşıko ile Yelbezuvko Alkılış idi. Bu elçiler Moskova’da dokuz ay süreyle kaldılar. Bu süre içinde Ruslardan büyük ilgi alaka ve misafirperverlik görmüşlerdi. Bu Adıge atlılar, Kırım hanı Dolet -Ceriyin Ruslarla yaptığı savaşta, Rus ordusunda görev almış, hanın ordusunun saldırılarını önlemişlerdi.
Adıge elçileri vatanlarına dönünce Çar kendi elçilerini Adıgey’e göndermişti. Bunların başında da meşhur diplomat Şepotev Andrey vardı. Heyet 1555 yılına kadar Adıgey’de kaldı ve Rus Adıge ilişkilerinin en iyi düzeye gelmesi için Şepotev Andrey büyük hizmetler yapmıştı. Sepotev Andrey Moskova’ya dönünce beraberinde bir gurup Adıge elçisi de gitmişti. Bu gurubun lideri Siybeko Kanşavko idi. Moskova Kremlinde, Siybeko ile IV. Yivan arasında bir antlaşma yapılmıştı. Buna göre Ruslar ve Adıgeler hep dost kalacak, iyi komşuluk ilişkilerini devam ettirecekler, her iki halktan birine bir saldırı olursa beraber karşı koyacaklar, düşmana beraber saldıracaklardı. Çar bu antlaşmada Adıgeleri düşmanlarına karşı koyacağına dair yemin etmişti. Yıl 1557 temmuz idi. Bu antlaşmada tercümanlığı, uzun yıllar Adıgelerin içinde yaşamış ve Adıgeceyi iyi öğrenmiş olan diplomat Şepotev Andrey yapmıştı. IV. Yivanın yaptığı antlaşma ve verdiği sözü yerine getirmek için iyi bir sebep doğmuştu. Kırım hanı Dolet- Ceri Adıge yurduna saldırmak için 60 bin kişilik bir orduyla harekete geçmişti. Bunu haber alan Çar, on üç bin kişilik ordusuyla Şeremetev Yivan komutansında hanın ordusunu arkadan kuşatarak, Tula şehri yakınında büyük bozguna uğratmışlardı. Han geri kalan az sayıdaki kuvvetleriyle gizlice kaçarak Kırıma dönmüştü. O yıllar Adıgeler için huzur güven yıllarıydı. Bunu da IV.Yivanın Adıgelerle yaptığı antlaşmaya borçluydular. Adıgeler bunu gayet iyi anlamışlardı. Adıgeler bu iyiliğin altında kalmak istemediler. 1557 de Çarın ricasıyla Osmanlının Karadeniz sahilinde inşa ettiği Taman ve Temruk kalelerini yakıp yıkmışlardı. Bunun karşılığı olarak IV. Yivan büyük hediyelerle teşekkür için Adıge’ye elçiler göndermişti.
1558 de Siybeko Kanşavko ve Kanoko Meşıko kumandasındaki Adıge süvari ordusu Rus ordusuyla beraber Livon savaşına katıldılar. Bu savaşta Adıgeler büyük başarı ve kahramanlıklar göstermişlerdi. Rıngen kalesini işgal ettiklerinde Adıgeler büyük bir Alman süvari birliğini yok etmişlerdi.
Adıgelerin eniştesi IV. Yivan (Grozni) devri Rusya için zor dönemdi. Çar çok iyi biliyordu ki Rusya güçlü bir yönetim altında, birlik içinde olmazsa bu zorlukları yenemeyecek, büyük devlet olamayacaktı. O dönemin en büyük zorlukları Tatar ve Moğol istilalarıydı. Rusya bu istilalardan çok zarar görmüştü.
IV. Yivan çok işler başarmış, imparatorluğun sınırlarını doğuda, batıda, güneyde ve kuzeyde emniyete almış, birliği sağlamış, baş kaldıran iç güçleri kanlı şekilde bastırarak Rusya’nın birliğini sağlamıştı.
IV. Yivan bütün önemli konularda en büyük danışmanı ve güvendiği kişi Adıge eşi Goşney (Marie) ın kardeşi Çerkeskiy Mihail (Sultan) dı. Adıgeler Çarın emriyle orduda veya idari makamlarda görev aldıkları zaman, onlara Hıristiyan dinini kabul ettiriyorlar ve ona uygun bir de isim veriyorlardı. Müslümanlığı henüz çok fazla özümsememiş olan Adıgeler için bu durum çok fazla rahatsız edici değildi. Böyle Çarın emrinde görev alan Adıgelerin hepsine Çerkaskiy- Çerkaske lakabı takılırdı. Ait olduğu halkın ismiyle anılırlardı. Aile isimleri zikredilmezdi. Temrıkonun oğlu Çerkaskiy Mihail bunlardan biriydi. Goşneyin (Marie) nın meşhur ağabeyi tarihte bu isimle geçmekte. O, Rus ordusunun en büyük kumandanıydı. Ruslara büyük zaferler kazandırmış cesur yılmaz bir komutandı. Rus ordusu 1570 yılında Kırım Tatarlarına karşı büyük başarı kazanmıştı. Çerkaskiy Mihail Rus dumasında en itibarlı kişiydi. Protokolde Çardan sonra ilk kişiydi. O, Rusya’nın en zengin en itibarlı ve en güçlü kişisiydi. Temrikonun diğer oğlu Mamsırko. O, o kadar güçlü o kadar cesurdu ki sanki aslan yürekliydi ve öyle tarif edilirdi. Bugün bile eski Rus şarkılarında ismi ve kahramanlığı anlatılmakta.
Mamsırko, ordu komutanı olarak yıllarca Çara hizmet etti. Çok sıkıntılar yaşamış, yılmamış cesurca büyük işler başarmıştı. Hiçbir zaman anavatanını kendi halkını unutmamış Adıgelerle Rusların dost olmasın, ilişiklerinin iyi olmasını istemiş, babası Temrıkonun yolunda gitmiş, halkına ihanet etmemiştir.
Mamsırko Çarın danışmanıydı. Onun fikirlerini dinler ve değer verirdi. Savaş hali belirince onu çağırır ordunun başına getirir, ona güvenirdi. Her zaman olduğu gibi o, görevini akıllıca, cesurca tamamlar güven kazanırdı. Mamasırko bu başarıyla Adıge Rus ilişkilerini hep iyi yönde etkilemiş, hep dost kalmışlardı. Her iki halk vatanlarını koruma ve savunmada müşterek hareket ediyorlardı.
1570 Temmuzunda Afips ırmağı yakınında Kırım Tatarlarıyla Adıge -Abazalar arasında meydana gelen şiddetli savaşta, Yidar oğlu büyük prens Temrıko yaralandı, yarası ağırdı, ağustos ayında bu dünyadan ayrıldı. Temrıko ve onun oğulları vefat edince Rusya ile Adıgeler arasındaki güzel ilişkiler eskisi gibi pek olamadı. Temrikonun kardeşleri Kambolet ve Jileghot ile diğer ileri gelen bey ve prenslerin çocukları Rusya’ya gidiyorlar orda orduda veya başka alanlarda görev alıyorlardı ve Rus kızlarıyla evleniyorlar, Rusya’da kalıyorlardı geri vatanlarına dönenler de oluyordu. İşte Rusya’da kalan bu insanlardan türeyen nesildir ki bugün Çerkaskiy lakabını taşıyanlar. “Rus halklarını kitabı” adlı eski bir kaynakta şöyle yazmakta; “Çerkesler Kafkas Adıge halklarının evlatlarıdır. Zaman zaman Rusya’ya gelmişler Rus prensleri ve asilzadelerinin kızlarıyla evlenmişler, akıl ve cesaretleriyle büyük hizmetler yapmışlar, bunu sonucu Rus tarihinde gereken önemli yeri almışlardır”. Bunlardan biri de Mamsırko’nun oğlu Kanşav. Kanşav Hıristiyan dinini kabul ettikten sonra Çerkeskiy Dimitriy Mamsırkoviç ismini almıştı.
Çerkeslerden çok sayıda bilim adamı politikacı, sanatkar, yönetici ve ordu komutanı çıkmıştır. Bunlar Rusya’da tanınan, değer verilen insanlardı. Bu insanlar XIV – XIX. y.y arasındaki Rus tarihinde silinmez ve unutulmaz güzel izler bırakmışlardır. Çerkeslerin içinde imparatorluğu idare edebilecek yapıda insanlara vardı, bu göreve layık olan ve önerilen değerli kişiler vardı aralarında. 1905 de yayınlanan “Rus biyografi sözlüğü” adlı eserin yazdığına göre IV. Yivan (Grozni) nin ölümünden sonra seçilen Romanov Mihailin zamanında Mamsırko’nun oğlu Kanşav (Çerkeskiy Dimitriy) Rus ordusunun en üst komutanıydı. 1619 yılında “boyar” üstün unvanını vererek imparatorluğun bütün doğu bölgesinin yönetimini sağlamak üzere Kazan’a tayin etmişlerdi. Bu görevde on yılı aşkın süre kalmış büyük başarılar sağlamıştı.