ÇERKES SAVAŞ SANATI


 HAFİF VE AĞIR SÜVARİLER
General Sir Charles Shaw, 1853 Kasım ayında yayınladığı Kronolojik eserinin bir bölümünde Çerkes süvarileri hakkında çok ilginç bilgiler vermişti.Onun bu anlatımı ve düşünceleri sonraları birçok tartışmaya konu olmuş ve onun kişisel savaş tecrübesi ve pratik askeri anlatımları o dönemler çok değerli görülmüştü.Osmanlının kontrolünden bağımsız bir şekilde yıllardır Ruslara karşı savaşmış olan soylu Çerkesler, buna yanında kısa bir dönemde Osmanlı ordusu içinde yer almışlardı ve bu konuda Prusyalı bir subay olan General Shaw’ın o dönemler çok önemli ve adı duyulur bir güç olan Çerkes süvarileri hakkında verdiği bilgiler çok ilginçti.
SÜVARİLER VE TAKTİKLER

 Çerkeslerin silahlarını kullanmalarında ki becerisi gerçekten inanılmaz.Atlı savaş eğitimlerinde toprak üstünde parça pinçik ederek yaydıkları şeylere nasıl seri ve isabetli atışlar yaptıklarına defalarca şahit olmuştum.”
“Atla dört nala giderken atın karın kısmından aşağıya kendilerini sarkıtarak yerden önceden koydukları demir paraları toplamak için uzanır ve parayı kavradıktan sonra aniden geri atın üstüne çıkarlar, kimisi de atın karnının altında geçip diğer taraftan tırmanarak geri yerine otururlardı.Onlar bu gibi özellikleriyle Osmanlı ordusunda seçkin ve diğerlerine nazaran aranan,dolgun maaşlı(kalburüstü-choicest) bir süvari birliği olarak yer aldılar. Onları ordada izlemiştim.Saldırıya geçtikleri zaman her iki ellerinde tuttukları kılıçları ile bir yandan düşmana saldırırken , ağızları ilede atın dizginlerini tutarak onları kontrol ederlerdi.Ateşli silah kullanacakları zamanda atın hızını kesmeden bir anda eğerleri üstünde zıplayarak geri döner ve nişan alarak geriye ateş ederler, sonra tekrar dönerek eğerlerine geri otururlar ve silahlarını tekrar doldurarak atla dört nala giderken bunu tekrarlarlardı. Onlar süvari saldırılarında gerçekten mükemmel savaşçılardı ve birkaç birlik bir araya geldimi açıkça gösterdikleri gibi nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kalırlarsa kalsınlar bir şekilde kesinlikle karşı koyuyorlardı.”
ÇERKESLERDEN SİLAH DEVRİMİ
“Prusyalı subayların Çerkes süvarileri hakkında verdiği bu gibi bilgiler bizim hayatımızda, muhafazakarlara,korumalarımıza ve sıradan insanlarımıza korkunç görülebilir; fakat ben şunu hiç unutamadım.1851 ve 1852 yıllarında herkesten önce şimdilerde “Yivli tüfek”olarak bilinen bu olağanüstü silah gücünü ilk defa ben Çerkeslerde gördüm. Yaptıkları bu silah devrimi sayesinde İngiliz Ordusunda 1853 yıllarında 40.000’in üzerinde misket tüfeği bu şekilde geliştirilmiş ve buna uygun olarak üretilir olmuştu.”

Ruslar Çerkeslere karşı sınır hattında ki Cossack(Kosak)’lardan müteşekkil ileri sınır karakolları oluşturdular.Gerçi Don ve Ural Kosakları da hizmet için oralarda hazırdılar.
Don,Ural ve Chernomor’da ki birlikler mızrak ve mızraklı süvarilerle donatıldı; Fakat Çerkesler ile sürekli savaş halinde olan sınır Kosakları bunu reddetmiş ve kılıçlarını kuşanmışlardı.

Kosaklar şöyle diyorlardı: ” Düzensiz savaşlarda mızrak kullanışlıdır ancak sadece kötü,acemi süvarilere karşı”.Fakat, birkeresinde onları çok zor duruma sokan Çerkesler gibi cesur ve yetenekli atlılar ile bir mücadele içinde iken bunun sadece sonucu kestirilemeyen bir taktikten ibaret kalacağını düşünüyorlardı.
Bu Kosaklar düşmanlarına karşı daima başarılı ve mücadelecilerdir; ancak kılıçlarını kuşanmış Çerkesler diğer Kosakların işini kısa sürede bitirebiliyorlar ve sınır Kosaklarını da bir başlarına dişli,korkulacak düşmanlar olarak görmüyorladı.
Kılıçtan daha ölümcül bir silah olan mızraka gelince, onunla karşılaştırılan kılıcın üzerinde bir etkisi olmalıdır.Günümüzde genellikle Avrupalı süvariler tarafından kullanılan kılıçlar baz alınırsa, bunların mızrak değerinde olduğunu söyleyebiliriz.Fakat, bunları Türklerin eğri kılıcı(pala), Maliratta,Sikh ve Çerkes kılıçları ile karşılaştırırsak bunlar kadar keskin kenarlı olan kılıç pek yoktur.Sonra şuda söylenebilir ki, mızrak bunlara göre nispeten daha zararsız bir silahtır.