ÇERKES BOYLARI 1

BESLENEY

Kabardey beylerinin (pşılarının) soy atası sayılan İnal ya da Yınal'ın torunlarından Beslen ya da Beslan'ın adına -ey («aaitlik, sahiplik» bildiren ek) lokativ eki getirilerek oluşturulmuştur. Beslan şahıs adı Kıpçak Türkçesi kökenli olup bey/biy + aslan/arslan biçiminde açıklanır.
Besleneyler Büyük ve Küçük Laba vadileri ile Urup (Varpa) havzasında otururlardı. Ayrıca Kuban Ovası ile Çegen, Fars ve Psefır vadilerine kadar da yayılmışlardır. Batılarında Çemguylar ve Abzehler bulunur. Güneybatı ve güneylerinde ise Barakay, Kazılbeğ, Segerey ve Başılbeğ gibi Abaza oymakları bulunur. Kuzeyden ise Kuban Nehri tarafından sınırlanır.

KABARDEY

Kabardeyler kendilerini Kabardey, Ruslar ise Kabardintsi olarak adlandırırlar. Kuzey Kafkasya’nın merkez bölgesinde yaşarlar. Çoğunluk Kabardino-Balkarya Cumhuriyetinde yaşar. Ancak Adige Özerk İl’inde de bazı yerleşim birimleri vardır.
Kabardeyler, kendilerini Adige olarak isimlendiren Kafkas kavimlerinin bir grubundan geliyorlar. Sonunda üç ayrı ulusal grup şekline gelen Kabardeyler, Çerkesler ve Adigeler aslında hepsi aynı kökten gelmelerine aynı adı taşımalarına (Adige) karşın Kabardey adı daha spesifik olmak bakımından yalnızca bir alternatif olarak kullanılır. Adige kabilelerinin orijinal yerleri Kuban Nehri'ydi ama 14.yüzyıl sonlarında Büyük Kabardey olarak bilinegelen bölgedeki Terek Irmağı'nın sol kıyısında bir çoğu yerleşmiş bulunuyordu. 15.yüzyıl başlarında Küçük Kabardey olarak bilinen yere de yerleştiler.

Kabardeyler yetiştirdikleri Kabardinskaya cinsi atlarla da meşhurdurlar.
Kabardeyler çevrelerindeki kavimlerin bir kısmını yönetimleri altına aldıkları için 15.yüzyılda güçlendiler. 16.yüzyılda Kabardeyler Kırım Tatarlarının saldırılarıyla yağmalandılar ve kısmen yönetimlerine girdiler. Aralarındaki ilişki her zaman düşmanca değildi. Zira Kırım Hanları çocuklarını yetiştirmeleri için Kabardey prens ailelerine gönderiyorlardı. Ayrıca Kırım'ın etkisiyle İslamiyet bu bölgeye iyice yerleşti. Kabardeyce zaten bir süreden beri Müslüman bulunuyordu (13.-14.yüzyıl cami kalıntıları bu bölgede bulundu). Buna karşın 1557'de Kabardeyler IV.İvan'a (Korkunç İvan), Tatarlara karşı korunmak için elçi gönderdiler. Bu istekleri yerine getirildi ve İvan'ın bir Kabardey prensesiyle evlenmesinden sonra ilişkiler daha da kuvvetlendi. 1561’de Ruslar Terek nehri üzerine bir kale inşa ettiler, 1567'de bir başka kale kuruldu. 17.yüzyılda Ruslar bölgeye iyice yerleşmiş ve Kafkasların daha derinlerine uzanmak için hazırdılar. Osmanlılar ve İranlılarda Kafkasları ele geçirmeye çalışıyorlardı ve 18.yüzyıl, arka arkaya savaşlara sahne oldu. Belgrad antlaşması(1739), Kabardey’i tarafsız bir devlet ve Osmanlılar ile Ruslar arasında bir tampon bölge durumuna getirdi. 1774'deki Küçük Kaynarca antlaşmasıyla bölge Ruslara bağlandı. Rusların Kafkasya’da yayılmaları sık sık yerli halkın isyanına neden oldu ve çok uzun, çok kanlı savaşlar olmasına karşın bu yayılma durdurulamadı. 20.yüzyıl bölgeye yeni karışıklıklar getirdi. Rus devriminden sonra milliyetçi partiler, Bolşevikler, Menşevikler ve Beyaz Ordu’nun üstünlük mücadelesi dolayısıyla Kafkaslar çalkantıya gömüldü. Kabardey'de üstünlüğü 1918'de Sovyetler sağladı. Ancak Kabardino-Balkarya ili, 16 ocak 1922'de kuruldu. 5 aralık 1936'da özerk cumhuriyet şekline dönüştürüldü. Ağustos 1942'de Almanlar bölgeyi 6 aylık bir süre işgal ettiler. Bir yıl sonra bütün Balkarlar Nazilerle işbirliği yaptıkları gerekçesi ile (Mart 1944'te) Orta Asya ve Kazakistan'a sürgün edildi. Balkarya adı cumhuriyetin unvanından silindi ve 1957'de sürgün edilen halkların haklarının geri verilmesine kadar değiştirilmedi.
Kabardino-Balkarya olarak da bilinen Kabardey-Balkar Cumhuriyeti, Kuzey Kafkasya'da Rusya Federasyonu içindedir. Doğu ve güneydoğusunda Kuzey Osetya, güneybatıda Gürcistan Cumhuriyeti, batıda ise Karaçay-Çerkessk Cumhuriyeti ile komşudur. Yüzölçümü 12.500 km2, Başkenti Nalçik olan cumhuriyetin 7 kasabası ve 8 yerleşim birimi bulunuyor. Ortalama nüfus yoğunluğu, 56.6 km2. Başlıca kaynakları molibden ve tungten depozitleri ve bunları işleyen fabrikalar, makine üretimi ve kimya endüstrisi, inşaat malzemeleri üretimi, kereste, gıda ve diğer hafif endüstrilerdir. Tarım alanında ise tahıl ziraatı (buğday ve mısır) meyve yetiştirme ve bağcılık,koyun,domuz ve at çiftçiliği,arıcılık ve ipekböcekçiliğidir.

ABHAZA

Abhazlar 780 li yıllardan sonra Abhaz Kralı yeğenini Gürcü Kralı oğlu ile evlendirmesinden sonra Abhaz ve Gürcü Krallıkları birleşmiş daha sonra Gürcü Krallığına dönüşmüştür.1570 yılında iç işlerinde serbest olmak kaydı ile Osmanlı Devletine bağlanmış daha sonra 1830 yıllarında Rus Çarı nın bölgeye ajanlar göndererek istila hazırlıkları başlatılan Abhazya da Halk Osmanlı ve Rus yanlısı olmak üzere ikiye bölünmüştür.1864 yılında Rus işgali ile özellikle bugün ki Soçi bölgesinde yaşayan Abhaz lar çok büyük kayıplar vermiş ve Osmanlı topraklarına göç etmek zorunda kalmışlardır.
Abhazya, 1917 Devrimi'nden sonra, kendisi de bir Gürcü olan Stalinin türlü zorbalıklarıyla Demokratik Gürcistan Cumhuriyeti’ne dahil edildi. 1921’de Gürcistan’a Kızıl Ordu’nun girmesinin ardından Abhazya, Gürcistan SSC içinde ayrı bir Abhazya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti idi. Statüsü 1931 yılında Gürcistan SSC içinde özerk cumhuriyete indirildi. Sovyetler Birliğidöneminde, tarım ve turizmin gelişmesine bağlı olarak Abhazya’daki Ermeni, Rus ve Gürcü nüfusu iyice arttı. Abhazca okullar neredeyse kapanma noktasına geldi. 1989 sayımına göre Abhazya’da yalnızca 94.000 Abhaz vardı ve bu da özerk cumhuriyetin nüfusunun %18’ini oluşturuyordu. Geri kalan nüfusun büyük bölümü Gürcüler (%45), Ermeniler (%15) ve Ruslar'dan (%14) meydana geliyordu.[kaynak belirtilmeli]
1992-1993’te Abhazya Özerk Cumhuriyetinin bağımsızlığını ilan etmesi ile çıkan savaşta Gürcü işgalciler Abhazya'ya girdi.Ama dünyanın çeşitli yerlerinden gönüllü olarak gelen Abhaz, kuzey kafkas kökenli halklar, Ermeni gönüllüler, dağlı halkların ve Rus ordusunun yardımıyla gürcü askerlerinin büyük ve çok ağır bir yenilgiye uğratmışlardır. Sonrasında Abhaz nüfusu oranı %45’e değin yükselmiştir. Bugün Abhazya’nın geri kalan nüfusu ise RuslarErmenilerGürcüler (yalnızca Gali bölgesinde), Yunanlılar veYahudilerden oluşmaktadır. Bugün Abhazya nüfusunun 250.000 dolayında olduğu söylenmekle birlikte, kesin sayının ne kadar olduğu bilinmemektedir.

SHAPSIG

Yerli Kafkas halklarından biri olan Şapsığlar, Kuzey Kafkasya'da Karadeniz kıyısındaki en büyük topluluklardan biridir ve Adığelerin en büyük topluluklarından biri idi. 1864 yılı öncesinde kuzeyde Kuban nehrinden güneyde Şahe nehrine kadar uzanan geniş bir alanda yaşarlardı. Kuzeyde Kuban Irmağı boylarında, şimdiki Krasnodar kentine değin uzanan yöreye Büyük Şapsığ, Karadeniz kıyısındaki kesime de Küçük Şapsığ denirdi. Günümüzde Şapsığ etnik kimliği taşıyan insanlar, Karadeniz kıyısında kuzeyde Cubga, güneyde de Şahe nehirleri arasında bulunan bölgede yaşarlar. 1922'de Şapsığ halk temsilcilerinin kararıyla Rusya Sovyet Cumhuriyeti'ne bağlı Şapsığ Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu.Cumhuriyetin nüfusu 50 bin idi ve 1864'te Türkiye'ye sürülmüş olan Adıge-Şapsığların geri getirilmesini programına koymuştu.Cumhuriyet'in sınırları güneyde,Soçi'de dahil Abhazya'ya değin uzanan geniş bir alanı kapsıyordu.Ancak 1924'de Şapsığ Cumhuriyeti Moskova'dan onay alamadı,onun yerine toprakları daraltılmış bir Şapsığ Ulusal Rayonu oluşturuldu,rayon 1945'te kaldırıldı.Birçok Şapsığ ileri geleni cezalandırıldığı gibi,birçok Şapsığ da Sibirya'ya sürülerek telef edildi. Kafkas dağlarının kuzey eteklerinde Anthir, Abin, Afips, Bakan, Şips ve diğer akarsuların bulunduğu bölgeye ise Büyük Şapsığ denir. Büyük Şapsığ’dan arta kalmış olan dört köy (Afıpsıpe, Penehes, Haştuk ve Pseytuk) ile bir de Natuhay köyü Adıge Cumhuriyeti’nin Tahtamukay Rayonu’nda bulunuyor.Adıgey'deki Adıge olarak tanınıyor.Şapsığlar 1945-1999 yılları arasında etnik haklar tanınmamıştı.