TIĞUJIKO ŞEREL'IKO KIZBEÇ KİMDİR

Tığujıko (Tığuj oğlu) Şerel’ıko Kızbeç, o zamanlar Adagum Irmağı kıyısında olan Naşha(Нашъхьэ) köyünde 1777 yılında doğdu. Kızbeç, 18. yüzyıl sonları ile 19. yüzyıl başlarında Adıge ülkesinde yaşamış olan yiğitlerden, kahramanlardan biriydi.
O dönemin yazarlarından Hangerıye’nin yazdığına göre, Kızbeç, çocukları Kazaklar tarafından öldürülmüş, çok sayıda yara taşıyor ve yaşı da ilerlemiş olan biriydi. Böyle olmasına karşın, o durmaksızın Ruslara yönelik saldırı harekâtlarında bulunuyordu. Anapa’daki Osmanlı kale komutanı Hasan Paşa’nın teşvikiyle Mekke’ye gitmişti, ancak hacı da olsa, Kızbeç köşesine çekilecek, durulacak olan biri değildi: Son nefesine değin katı ve dizginlenemez bir Şapsığ olarak kalmıştı. Heybetli yapısı, gür sesli, adımları ve bakışlarıyla korku saçan biriydi. Başka bir anlatımla, korkusuz ve boyun eğmez biri olan bu Şapsığ yiğidinin eylemleriyle görünüşü tam bir uyum oluşturuyordu.
Kızbeç’in korkusuz mücadelesi, çağdaşı ve sempatizanı olan kişiler dışında, düşmanları arasında da saygı uyandırıyordu. Kızbeç’in yiğitliği ve başardıkları, günümüzün kahramanlık örnekleri arasında da değer yaratıyor ve bütün bunlar giderek daha da bir anlam kazanıyorlar.
J. S. Bell, 19 Temmuz 1837 tarihli notunda şunları yazıyor: “…İkinci gün yanımıza gelenler arasında Pşada köyünde tanışmış olduğum Hacı Kızbeç de vardı. O yaman ve yetenekli bir savaşçı, 60
yaşında biri. Yiğitliği ve akınları ile Ruslar arasında korku yaratmış olan biri. Yakın, sınır yörelerde yaşayan Rus kadınları, ağlayan çocuklarını onun adını söyleyip korkutuyor ve susturuyorlar, Rus generalleri Rus otoritesini tanıması ya da barışa yanaşması durumunda, onun tüm isteklerini kabul edeceklerini defalarca Kızbeç’e bildirmiş bulunuyorlar. İmparator (Çar),kendisine bir resmini göndermesi halinde, kendisine büyük bir hediye vereceğini söyledi, ama Kızbeç bunların hepsini elinin tersiyle itmiş olan biridir”.
28 Kasım 1824’de casus ve muhbirlerin getirdiği bilgileri Karadeniz Ordusu (Çenemor) Atamanı Albay Matveyev’e bildiren gizli yazısında Tümgeneral Vlasov şöyle diyor: “ Ünlü savaşçı Kızbeç, muhbirlerimizin bildirdiklerine göre, 200 Şapsığ süvarisi toplamış durumda, Orehova Adası ya da Elizavetinskaya köyü (Orta Kuban Irmağı’nın Rus tarafında) taraflarına doğru bir saldırıya geçme niyetindeymiş”. Vlasov, bu bilgiler doğrultusunda, her bir mıntıka komutanın, ne yapmaları gerektiğini bildiriyor…
Vlasov, muhbirlerin bildirdiği bilgilere dayanarak, Matveyev’e gönderdiği 8 Kasım 1824 tarihli yazısında da şunları söylüyor: “31 Ekim günü Abzahlar Cebi Irmağı (Джеби) kıyısında bir toplantı yaptılar. Toplantıya ünlü ve soylu Şapsığ haydut (оркъ хъункIакIо) Kızbeç de katıldı. Toplantıda bize saldırma kararı alındı. Kararı uygulamak için, Kızbeç, Afıps Irmağı yukarı yörelerinden başlayarak Şebj Irmağına değin uzanan bir alandaki arkadaşlarına toplanmaları için haber duyurmuş durumda. Tsafe, Cebi, Akobıj ve Sups ırmakları boylarında yaşayan Abzahlar savaşa hazırlar. Bu kişiler Şapsığlara katılıp Kızbeç komutasında yakında bize saldıracaklardır. Sayıları 1000’i buluyor ve birçok yere eş zamanlı saldırma gibi bir karar almış bulunuyorlar…”
Habejko Canbek’in “Adıgey’in Batı Yöresi Kahramanları” (Адыгеим и ТыгъэкъохьэпIэ лъэныкъо илIыхъужъхэр) adlı kitabında şöyle deniyor: “Ahcaguko Pşıkuy dışında, Batı Adıgey’de en fazla kahramanlık gösteren kişilerden biri “Çerkesya Aslanı” diye adlandırılan Hacı Kızbeç (Tığujıko Kızbeç) idi. Hacı Kızbeç ünlü bir süvari birliği komutanıydı ve düşman topraklarının içlerine dalmaktan kaçınmıyordu.
27 Şubat 1832, Satruk Zaferi:
Rus generalleri Satruk’u elde tutamayacaklarını sonunda anladılar. 1832 yılı Şubat ayında İvano-Şebski Kalesi, Rus komutanlığının emriyle Rus askerlerinin kendileri tarafından yıkıldı (5), ardından Satruk boşaltıldı. Düşman ordusu Kuban Irmağının ötesine/kuzeyine çekilmek zorunda kaldı. Satruk’ta zafer Adıgelerin olmuştu. Bu zafer, Komutan Tığujıko Kızbeç’in önemli başarılarından sadece biriydi. İngiliz James Bell, yiğitliğine yaraşır bir biçimde ona “Çerkeslerin Aslanı” adının/sanının verildiğini yazıyor.
1834 Abın Zaferi
En büyük başarısı, 1834 yılında Abın Irmağı boyunda yapılan savaşta 700 Adıge atlısı ile 12 000 kişilik koca bir Rus ordusunu dağıtmış olmasıdır. “Çerkeslerin Aslanı” o sıralar 60 yaşındaydı”.
Kızbeç, önüne geçilemeyen bir Azrail gibi 40 yılı aşkın bir süre düşmana korku salmaya devam etti, sonunda, 24 Şubat 1840’da altı yerinden yaralı bir vaziyette yaşama veda etti.