KUPYİKUE İLE BATIRDEGU ALGERİY ' NİN DÜELLOSU (( UZUN YAYLA))



Uzunyayla 'nın Hapeşey ve Lokuaje köyleri arasında Mekeneyikue isminde büyük bir vadi bulunur . Bu vadi , Lıhurhable köyünden başlar , gittikçe genişleyerek ve biraz da dikleşerek batıya doğru ilerler ve Zamantı ırmağına yaklaştığı bir yerde daralarak sona erer..
Vadinin yamaçlarından inen küçük su kaynakları vadinin tabanında birleştikten sonra yılan gibi kıvrılan bir dere oluştururlar ve sonradan da bu dere Zamantı ırmağına ( Psışxue ) karışır.
Bu küçük derenin her iki yanları ot biçilen çayırlıklar şeklindedir , onun üst taraflarında ekin tarlaları ve daha da üst taraflarında ise koyunların otladığı meralar bulunur..
Mekeneyikue ' nin etrafı küçük tepecikler ve yükseltiler ile çevrili olduğu için durgun bir havası vardır ve yazları çok sıcak olur , ayrıca sivrisineği de ( 1эрыгъуей ) boldur , bu sebeple çiftçiler buradaki tarlalarda çalışmayı pek sevmezler..
Bu vadinin doğu tarafında Hapeşey , batı tarafına doğru da Lo Kuaje köyleri yerleşiktir. Çerkesya ' dan ( Xeku - Хэку) gelerek buralara yerleşeli , vadinin karşı yamacı her iki köy arasında ihtilaflı bir bölge olarak süre gelmekteydi..
Şimdi anlatacağımız olay işte bu yer ile ilgilidir...
1895 baharı , çift sürme zamanı..( Вэгъуэ )
Mekeneyikue vadisindeki derenin bu karşı yamacı , iki köy arasında , senindi benimdi diye sürekli tartışma konusu olmaktaydı ancak şimdiye kadar at , öküz yaylımı olarak kullanılması dışında burası tarla olarak hiç sürülmemişti..
Ancak bu bahar durum farklıydı , Lokuaje köylüleri bu alanı ilk defa sürmek gelmişlerdi..
Bu durumdan Hapeşeylilerin haberi oluyor, Batırdegu Algeri ' de tabi..
Peki Batırdegu Algeri kim..?
Xeku ' den ilk geldiklerinde köyü kuranlar Batırdeguelerdi , ancak daha sonra onlar köyden ayrılınca köy Hapaşelerin ismini almıştı..
Batırdegu Algeri sert ve herkesin çekindiği korkusuz bir adamdı ,
'' Bu bölgenin güneyi sizin , kuzey tarafı bizim , burada at öküz yaymayın '' diyerek bir çok kez Lokueaje ' ye haber salmıştı , ancak şimdi at öküz yayma bir tarafa bu alanı tarla olarak sürmeye kalkışmışlardı..
Bu kabul edilebilecek bir durum değildi..!
Lokuaje köyünden Kupyikue , köylüleri çift sürmeye çıkmadan bir gün önce Batırdegu Algeri 'ye bir elçi göndererek ,
'' Yarın tarlayı sürmeye geliyorum , ben yamçıyı getiriyorum , sende kılıcını ( Seşxue ) ve kefenini getir , gelemiyorsan o bölgeden vaz geç..'' demişti..
Algeri gibi herkesin çekindiği korkulan bir adama bu şekilde kim elçi gönderebilir derseniz on da söyleyelim , yiğitlik ve korkusuzlukta ondan geri kalmayan Lokuajeden Kupyikueden söz ediyoruz..
Kupyikue ' nun bu sözlerini duyan Algeri kızgınlıktan yerinde duramaz olmuştu . Ertesi gün yanına bir kaç kişide alarak derenin çift sürülen karşı yamacına gider ve Lokuaje köylülerinin burayı Phaaşej ( Пхъэ1эщэжь ) ile sürdüklerini görür..
Phaaşej dedikleri , Kafkasya ' dan gelinirken getirilmiş bir sabandı . Bu sabanın sadece ucundaki kısmı demirden olup , diğer tüm kısımları bir tür sert ağaçtan yapılma çok dayanaklı bir sabandı , taşa rastlasa bile ucundaki demir eğilir ama bir ahşap kısmına bir şey olmazdı , o derece sağlamdı..
Algeri oraya yetişir yetişmez yanındakilere , '' Siz attan inin , öküzleri çözün , sesiniz çıkarmadan bekleyin '' diyerek onları durdurdu . Lokuaje köylüleri de biraz ileride karşı yamaçta 6-7 saban ile çift sürmekteydiler .
Sonra , Algeri aniden atı ile çift sürenlerin arasına dalarak öküzleri çözdü , sabanları atının terkisine bağlayarak onları ortada bir yerde topladı ve ateşe vererek onları yakmaya başladı..
Bu arada çift sürenlere dönerek , '' Çağırın şimdi Kupyikue 'yi '' dedi..
Daha uzakta bir yerde bulunmakta olan Kupyikue 'yi çağırdılar ,
'' Getir şimdi yamçını '' der Batırdegu Algeri Kupyikue 'ye..
Yamçıyı sererler..
Çerkesler düello yaparlarken yamçıyı sererler , taraflar yamçının iki ucuna sıkı sıkı basarak pozisiyon alırlar , Seşxue diye adlandırdıkları kılıçları kaldırarak darbe şeklinde vurarak değil de üstten aşağıya doğru bastırarak doğrar tarzda kullanırlardı . Bu şekilde kimin daha dayanıklı olduğu ortaya çıkardı.
Sonun da , iki korkusuz adam yamçının her iki ucuna basmak suretiyle karşı karşıya gelir . Düelloya şahit olanlar, güçsüz düşüp yere yıkılıncaya kadar ikisi de hiç çekilmeden , kanlar içerisin de kalarak birbirlerini adeta doğradıklarını anlatırlar...
Önce Kupyikue düşer , köylüleri onu arabaya koyarak götürürler . Batırdegu Algeri ' de ağır yaralanmıştı , onu da arabaya koymak isterler ama o kabul etmez ve , '' Beni ata bindirerek köyden çıkarmış olanların karşısına arabanın içinde yatarak gitmem , beni atıma bindirin , ölüp düşünceye kadar giderim '' diyerek bunu kabul etmez ve o şekilde de atının üstünde köyüne girer . Bu arada , derenin karşı yakası da Hapeşey ' e kalır
Daha sonra aldıkları yaralar öldürücü olsada Küpyikue ' de Batırdegu Algeriy ' de bir müddet sonra iyileşir ve daha uzun yıllar yaşarlar . Batırdegu Algeriy zaten çok sert ve otoriter bir adamdı , derenin karşı yakasını köyüne kazandırarak daha da bir prestij kazanmıştı
Çerkeslerde babanın atına oğlu binmez , oğlunun atınada babası binmez , her birinin atı , eyeri , kamşısı ayrıdır , birbirlerinkini kullanmazlar . Algerinin Hamit isminde bir oğlu vardı . Günlerden bir gün Hamit ve arkadaşları Şıgebehuey köyündeki bir düğüne gitmek üzere atlarını hazırlarlar ve yola çıkmak üzere toplanırlar . Ancak bir sorun vardır , arkadaşlarından biri at hazırlayamamış ve atsız kalmıştı . Ne yapsak ne etsek derler ama bir türlü uygun bir at bulamazlar . Bunun üzerine Hamit olmayacak bir iş yaparak gizlice babasının atını ahırdan çıkarır, eyerler ve arkadaşına verir
Gençler ertesi gün sabaha karşı tan ağırmadan düğünden dönerek atları tekrar ahırlara bağlarlar . Batırdegue Algeri sabah ahıra girdiğinde atını terlemiş olduğunu görürür ve gece birilerinin atına bindiğini anlar , kızgın bir şekilde oğlunu çağırır ve , '' Bu atım niye terli , buna kim bindi ? '' diye sorar . Hamit önce inkar eder ama sonra çok sıkıştırılınca itiraf etmek zorunda kalır ve , '' Arkadaşıma verdim '' der . Algeriy de , '' Wane mığuer tezımlhan , atın mı yok , arkadaşına vereceğin başka at mı kalmadı , benim atımamı kaldınız '' der ve hiddetler oğlunun üzerine yürür . Hamit o anda babasının gazabında kurtuldumu bilinmez ama mutlaka bir şekilde cezasının verilmiş olduğundan şüphe yok
Batırdegu Algeriy zaman zaman atına atlar Halep ' e gider , oradan bir kısım eşyalar alıp satarak küçük çaplı ticaret işleri ile de üğraşırdı . Bunları yaparken de devletin kolluk güçlerini umursamaz ve devlet otoritesine girmeyi hep redderdi . Gene Halep ' e bir gidişinde , eşyalarını alıp dönüşe geçmiş ve köyüne varmadan önce biraz da dinlenmek üzere yolunun üzeründeki Jambotey köyünde arkadaşı olan Jambotyikue ' nin Haşeşine doğru atnını sürmüştü . Gece orada kalmaya karar vermiş ve tam yatmaya hazırlanıyordu ki müfrezelerin evi sardığını gürür . Meğerse epey bir zamandır askerler kendisini takip etmekteymiş .
Müfreze komutanı eve girerek teslim olmasını söyler ancak tabi ki Algeri bunu kabul etmez , atına atlar ve hızla köyün dışına doğru sürer . Jambotey köyünün yakınlarında bir su kaynağı bulunur , kendisi önde müfreze arkalarında o şekilde oraya kadar dört nalla varırlar ve kısa bir çatışma sonunda Algeriy öldürülür
Kimileri der ki Algeriy ' nin cenazesi Jambotey 'de kaldı , orada gömüldü , Kimi de der ki , hayır , cenazesi kendi köyüne Hapeşey ' getirilip köy mezarlığıda toprağa verildi ..
Hangisi doğru bilinmez..