NART AŞEMEZİN KAVALI BULUŞU


Nart Aşemez çok ünlü biriydi. Şık ve güzel giyimli, sefere çıktığında yiğitlik gösteren biriydi.
Bir gün çok yorulmuştu. Bir ormana girip atına bukağı vurdu. Biraz dinleneyim, diyerek ağacın birine yaslandı.
Derin bir uykudayken yağmur yağmaya başladı. Bir uyuduğunda kolay uyanmazdı diyorlar. Yağmur yağar, Aşemez de uyurken, dibinde uyuduğu ağacın kalınca bir dalı rüzgar yüzünden kopup yere düştü. Nart Aşemez yere düşen dalın yaprakları altında kaldı.
Aşemez ilginç sesler duyarak uyandı. Uzun bir süre sesin nereden geldiğini kestiremedi. Sonunda sesin düşen daldan geldiğini anladı. Kurtlar dalın içini oymuş, yüzünde de delikler açmışlardı.
Oyuklara ve deliklere girip çıkmakta olan rüzgar yüzünden güzel sesler veriyordu dal. Aşemez gördüğü ve duyduğu bu ilginç durum karşısında şaşırıp kalmıştı. Uzanıp daldan bir parça kesti. Üfledi. Dal güzel bir ses verdi.
Aşemez bu olaydan sonra sefere (zék’o) çıkmayı ve mal yağmalamayı bıraktı. Oldukça yoksul bir yaşam da sürdürmeye başladı. Durmadan gezmeye ve yeryüzündeki güzel olan sesleri belirlemeye ve onları kavalı ile çalmaya başladı.
Kaval çalarak ve insanları eğlendirerek uzunca bir süre dolaşıp durdu. Ardından bildiklerini akıllı bir gence öğretti. Şarkıya başka bir güzellik katmak için çınar ağacından ince tahtalar kesti, bunları üst üste getirdi, bir ucundan da bunları birbirine bağladı ve bir pheç’ıç (şakşak) yaptı. Bunu eğittiği gence verdi. Kendi kaval çalıyor, genç de pheç’ıç ile ona eşlik ediyor ve şarkılar söylüyorlardı.
Nart Aşemez kaval ile pheç’ıçı böyle bulmuş oldu. O zamandan beri Adigeler şarkılar bestelemeye ve enstrümanlar eşliğinde şarkılar söylemeye başladılar.