ADIGE-ABHAZ FOLKLORUNUN BAŞLANGICI 2



kafkasya da adigelerin ilk çıkışı ile ilgili görsel sonucu

HASTALIKLARI İYİLEŞTİRMEKLE İLGİLİ ŞARKILAR

Çiçek hastalığı ile ilgili şarkılar.

Yaraları ve kırıkları iyileştirme ile ilgili şarkılar. Bu örneklerden hareketle şunu da eklemek mümkündür. Adige-Abhaz toplumu hangi işe başlarsa (ezgisiz de olsa) bir dua (Xoxu) söylemiştir, söylemektedir. Ama en eski Xoxumuzu oluşturan şu Hatti duası oldukça ilginçtir:



‘’Tanrımız,

Yüce Tanrı

Anadolu

Altın koyu

Sağ elle başla

Sol elle bitir!’’

Bu duadan hareketle şunu da eklemek mümkün: Anadolu,Hatti için hayatın başlangıcıydı,vatandı: En kutsal varlıktı.



Adige-Abhaz dansları (Bunun içinde çok tanrılı hayat, pagan yaşantısı ve tüm bunlarla ilgili ritüeller yer alır. Ritüel sözü de Adige-Abhaz dilinde ‘’Wuc’’ dır) folklorde- eskiden de şimdi de önemli bir yere sahiptir. Bu dansların biçimsel görüntüsü, bu halkların düşünce tarzını, yaşayışını, davranışlarını ve tarihsel gelişimini (serüvenini) yansıtan beden dilidir.

Bu dansların çıkış noktası, dünyadaki ilk insanın korkusudur.Bu korkuya direnme gücüdür.Bu korkuyu yenme cesaretidir. Korkuyu yaşama uygulama ve dönüştürmedir.

Yukarıda sözünü ettiğimiz folklorik ögelerin tümü günümüze gelememiştir. Günümüze kalan, korunan ve halen Adige-Abhaz halklarının günlük hayatında pek çoğu gelenek olarak yaşamakta, pek azı da sanat olarak icra edilmektedir. Wuc’leri (Ritüel) ve estetik dansları yöneten kişi ‘’Hatiyakue’’ olarak adlandırılırdı. Bu sözcük Hat yani Hatti’nin Wuc’lerini (Ritüel) profesyonel olarak (Yakue) yapan kişi anlamındadır. Hat-Yakue iki sözcükten oluşuyor.

Hatişu sözcüğü ise, Adige-Abhaz şövalyeleri savaşa giderken ordunun yanında alaca giysiler giyen, ala ata binen, şarkılar söyleyerek onları cesaretlendiren kişidir. Hati yani Hatti insanı ve Şu yani atlı sözcüklerinden oluşmaktadır.



I- Kozmik olaylarla ilgili ritüeller ‘’Wuc’’ler:



1. Güneşle ilgili wucler (ritüel)

a)Wuchurey

b)Huraşe

c)Awraşa



2. Şıblewuc:Yıldırımla ilgili wucler: (Yıldırım düşer de bir hayvanı öldürürse 3 gün, bir insanı öldürürse 7 gün dans ediyorlardı. Bunda amaç tanrı olarak kabul edilen ve memnun edilmek istenen yıldırımı kutsamaktı.) Şı, üç; Blı ise yedi demektir.



II. Tanrılarla ilgili wucler:

a) Thaşho wuc

b) Thagalec (Bereket Tanrısı)

c) Şeratın (Hem dans hem oyun hem de dini ritüeldir. Güneş Tanrısı Ra için yapılır)

d) Amşa (Avcılık tanrısı ile ilgilidir. ‘’Amşa’’ Adigece ‘’Mışa’’ yani ‘’ayı’’ demektir.)

e) Ajağafe: Bireyin iç dünyasını, gizlerini topluma açma dansıdır. Dansçı ters çevrilmiş bir kürk giymekte, keçeden yapılmış keçi başı maskesi takmaktadır.Bu oyun sadece bir dans değil, aynı zamanda bir tiyatrodur. Eski dönemlerde totem kabul edilen keçinin kutsanması anlamını taşır.Adige-Abhazlar’ın her türlü düğün-derneklerinde sergilenen bir ritüeldir.

f) Wezrec ve Wezırmec: Her ikisi eski ritüellerdir. Wez-enerji Wez-dığa sözcüğü enerji veren güneş anlamındadır.

g) Wezırmes: Hem insan ismidir hem de Wez-enerji, Mes-yanmak anlamlarına gelir. Wezrec, Wezırmec ve Wezırmes sözcüklerindeki ‘’R’’ sesi tanrı RA’dan gelmektedir. Amra sözcüğü günümüz Abhazca’sında da ‘’güneş ‘‘ anlamındadır.



III. Doğum, yaşam ve vatan sevgisi ile ilgili ritüeller (Wucler)

a) Guaşewuc: (Gelin alma töreninden önce gelinin yedi taze gelin tarafından altın ipliklerle sarılması dansıdır. Bu dansa katılan gelinlerin hem anne babaları hem eşleri hem de eşlerinin anne babaları sağ olacaktı. Her gelinin de en az birer çocuk sahibi olması koşulu vardı. Bu dansa yedi gelinin kayınvalideleri de katılacak ve altın ipliklerin sarılması işlemine katılacaklardı. (7 sayısı inanca göre gelinin evliliğinde, mutluluğunda katkısı olacak bir güçtü)

b) Wezcen: Bu wuc, erkek çocuk dünyaya geldiğinde yapılırdı. Kadınlar katılmazdı. Sayısız genç erkek tarafından oynanırdı. Güneşi, enerjiyi temsil ederdi.Doğan erkek çocuğun kendi toplumuna enerji katacağına,kendi vatanına hizmet edeceğine olan inancı yansıtan ataerkil dönem wuc’dır. Bu wuc sonradan, torun sahibi olan dede ve nenelerin sergilediği bir dans haline dönüşmüştür. Wezcen sözcüğünün; Wez=Enerji, Cen=Çağırmak anlamları vardır.

c) Psewuc: Mağlup Savaşçının Wuc’i:Adiyağa ve Apsuwara içinde yaşayamayacağını, Xabzesini ve vatanını yitirdiğini anlayan savaşçının dansıdır.Savaşta yenilen savaşçı düşmanına canını teslim etmeden önce tüm onurunu ve gururunu koruyarak bu ölüm dansını yapar. Bu ölüm wuc’inde Hatiyakue savaşçıların yanında bulunur ve hem pşine çalar hem de şarkı söyleyerek onlara cesaret verir.



IV-Estetik Danslar:

(Gerekçesi veya kaynağı günümüzde bilinmeyen danslardır)

a)Wucheş (Hatiyakue tarafından dansa davet edilen damın, kavalyeye teslim edilirken yaptığı wuc’dir)

b)Wucpıuh (Tek sıra halindeki wuc’ın başında yer alan çiftin sıranın sonuyla birleşerek (bütünleşerek) yaptıkları danstır.




Aşemez doğduğunda bu dans yapılmış, doğumu bu dansla kutsanmıştır. Aşemez, Nart Eposunda müzik tanrısı olarak adlandırılır.



Adige-Abhaz Danslarının en çarpıcı örnekleri Nart mitolojisinde görülmektedir. Örneğin; Bedınokuo, ilk kez Narthase’ye gittiğinde, yiğitlik, cesaret, ok ve kılıç dövüşü, sınavlarından geçmişti. Fakat Sosırıkuo ile Bedınokuo birbirlerine üstünlük sağlayamayınca dans sınavına girdiler. Sosırıkuo masanın üstüne çıkıp masayı devirmeden parmaklarının ucunda dans etti. Çanağın içindeki eti ve sosu dökmeden çanağın kenarında oynadı. Bedınokuo buna çok sinirlendi ve kılıcını kabzasından toprağa dikti. Kılıcın keskin ağzından yukarıya doğru dans etti. Kılıcın ucunda da parmaklarında dans etti.



Bütün bunlar-mitolojide olsa- wuc’ın başlangıcını göstermesi açısından önemlidir.

Yine Nart mitinde, demirin ve demirciliğin tanrısı Tlepş, kendisiyle bu konuda yarışan rakibi Gurdımıj ile yenişemeyince Gucewuc’e başlar ve 7 gün 7 gece dans eder. Tlepş bu dansla rakibini yener. Fakat Tanrısal bir sır olarak saklanan demircilik, artık sıradan insanların bildiği bir iş alanına dönüşmüştür.

19. yy’ın başlarında iki şair Paşe Beçmırze ile Ağınoko Laşe şiir, şiir dili ve şiirin açıklık özelliği üzerine doğaçlama söyledikleri şiirlerle yarıştılar. Bu konuda yenişemeyince şiir söyleyerek wuc yaptılar. Sonuçta bir gün bir gece devam eden bu yarışma Ağınoko Laşe’nin bayılıp yarışma dışı kalmasıyla sonuçlandı.

Keza Ordu komutanı, büyük savaşçı, şair ,müzisyen, Pşı Hatokşoko Muhammed Aşe (Çolak) Adige-Abhaz feodallerinin eski bir geleneğini sürdürerek her yıl festivaller düzenlenmektedir. Bu festivale Çahe (Adigey,Abaza) oyuncuları davet edilmekte, yarışmalar bir ay boyunca devam etmektedir.

Bu oyunlar; at oynatma, cambazlık, şiir,beste, enstrüman çalma, dans(Ajegafe), yalan söyleme, tiyatro (rol ve taklit,kukla oynatma) alanlarında yapılan yarışmalardı.