Anapa Çerkesya’nın bilinen ve geride kalmış kalıntıları ile hala varlığını sürdüren en eski başkenti sayılır.
Anapa kentinin günümüzde bulunduğu yerin yakınları ise aynı hatta daha da önemli ölçüde tarihimizde yer alır.
Antik dönemlerin ünlü coğrafyacısı hatta popüler bilim söyleminde ‘Coğrafyanın Babası’ diye anılan Strabon (MÖ 64, MS 24) ünlü Coğrafya kitabında Zihopol (Zigopol)’den bahseder. Kent hakkında ayrıntılı bilgi vermez.
Fakat Strabon’un Geographika (Coğrafya) adlı yapıtında (XII. cilt III. kısım) yer almış olması kentin milattan önceki dönemlere uzanan kökeni olduğunun bir başka kanıtıdır.
Günümüzde Çerkesyanın antik başkentinden geriye kalan hemen hemen hiç bir şey yoktur. Arkeologlar ve bilim adamları Zihopol’ün bulunduğu yerde günümüz Anapa’sı yakınlarındaki Utaş kasabasının bulunduğu kanaatine haizdirler.
Kent daha sonraları dönemin (batılı kaynaklarında Zihiya diye anılan) Çerkesya’sının Başkenti olmuştur (Akademik Ansiklopedik Sözlük). Bunun yanısıra özellikle VII. Yüzyıldan başlayarak X. Yüzyıla kadar bölgedeki (Günümüz Kırım’ınıda kapsayan) hristiyanların önemli merkezi halini almıştır. (Kuzey Kafkasya Hristiyanlığı Tarihi- Rusyaya bağlanmasından önce ve sonra. Stavropol - Bakinski Mitropolit’i Gedeon. I.Kısım 1. Bölüm, Yazılı Kaynaklarda Kuzey Kafkasya’da Hristiyanlık)
Çerkesyanın (dönemde yabancıların verdiği isimlendirme ile Zihiya’nın) Başkenti Zihopol Piskoposluğu dini olarak İstanbul’daki (Konstantinapolis) ortodoks kilisesine bağlıydı.
Kasabanın yerleşim alanının hemen yanında yer alan 50 hektardan büyük bir arazide, onlarca, hristiyanlara ait olduğu belirlenen mezar ve çeşitli keramit kalıntılar bulunmuştur. 1927 yılında A. S. Başkir denetiminde yapılan arkeolojik kazılarda büyük bir mezarlık bulunmuştur. Mezar taşlarında bulunan haç işaretlerinin yapılış stilleri itibariyle IV ve V. yüzyıllarda Kırımda bulunan nekropollerle aynı oldukları tesbit edilmiştir. 1986 yılında Anapa Arkeoloji Müzesi tarafından A. İ. Salov denetiminde yapılan çalışmalarda ise geniş alana yayılmış kent tesbit edilmiştir. (Anapa’da ortodoks kiliseleri)
Üzücü olmakla birlikte kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre bu kazıların ilk defa 1927 yılında yapılmasına vesile olan şey bu antik Çerkes kentinin bulunduğu yerdeki yerleşkenin sakinlerince inşaatlarında kent kalıntılarının kullanıyor olmasıdır.
Günümüzde, bölgede geniş çaplı bir araştırma kazısı ne yazıkki gerçekleştirilememiştir.
Ayrıca kentin kalıntılarının bir kısmı üzerinde yer alan Utaş kasabası 2010 yılı nüfus sayımına göre 1919 kişinin yaşadığı bir yerdir.
Bu kasabacık ‘Виноградный сельский округ- Üzüm Köy okruğu’ şeklinde anılmaktadır.
Anapa bölgesinde yer alan Çerkes tarihi için öneme haiz diğer bir bölge ise bilimsel literatürde ve halk arasında ‘Çerkes Mezarlığı’ diye anılan 6-7 kilometre uzunluğunda Anapa ile Kırımski rayonu arasında ormanlık arazide geniş bir vadide uzanan bölgedir.
Bölgede yükseklikleri 4-5 metre kadar olan Kurganlar’da yer almaktadır (Anapa Future).
Ne yazık ki bu kurganlar ve mezarlık günümüzde mezar soyguncuları tarafından tahrip edilmeye devam etmektedir.