Nart efsaneleri şöyle başlıyor.
Henüz bu koca dünya Balçık(Çamur) olup;
Üstü yeşermemişken , hey kocadünya!
Ve Gökyüzü ağla örülmemişken,
Ben beşikte yatıyordum. Hey kocadünya!
Henüz ülkemin toprağı koyun paçaları ile çiğnenmemişken,
Ben küçük bir dana çobanıydım. Hey kocadünya!
Bir gencin koca İndil ırmağını bir adımda geçtiğinde
Ben delikanlıydım Hey koca dünya!
Henüz Koca Afe dağı, Kandzeg tepesi kardarken
Yetişkin bir adam olmuştum. Hey koca dünya!
Henüz Koca Afe Ormanı Dal budak salmamışken
Saçlarımın yarısı ağarmıştı Hey kocadünya
Kaz arazisindeki birlikte yolculuğumuzda
Bana ölüm ulağını gönderdin.
Ölüm ulağı* yanıma geldiğinde Hey kocadünya!
İşte tam o gün Saçlarım hepten ağardı Hey kocadünya.
*Ölüm meleği, Azrail.
Nart mitolojisi yukarıda belirttiğimiz gibi bu dizelerle başlıyor. Bu girişten insan ister istemez Çerkesler’in ataları saydıkları Nartlar’ın tarihinin son jeolojik oluşum sonrası başladığını (inansak da inanmasak da) düşündürüyor.
Nart mitolojisi bir yaradılış efsanesidir. Nart mitolojisinde Nart kahramanlarının bütün yaşamları, karşılaştıkları tüm olaylar anlatılır. Ateşin bulunması, orağın, kerpetenin icadı.. gibi kullandıkları aletlerle ilgili hikayeler anlatılır. Yukarıya aldığım dizeleri Karmoke Hamid’in Gençler için Nartlar kitabının girişinden çevirdim.
Çocukluk ve gençlik yıllarında, düğünlerde, yaşlıların Makhsıme günlerinde, aynı dizelerin söylendiğini anımsıyorum. Kaf dağı yazımda değindiğim Nartların şarap günlerinde şarap içmeleri gibi, Türkiye’deki Çerkesler de düğünlerde makhsıme içerlerdi. Çerkesler Müslüman’dır. Müslümanlıkta alkollü içkiler içmek yasaktır. Çerkesler için de alkollü içkiler yasak olmasına rağmen, arpa ekmeğinden yapılan Çerkes milli içkisi makhsıme, Çerkesler arasında yasaklanmamış, içilmesine izin verilmiştir.
Makhsıme, aylar öncesinden hazırlanıp fıçılara doldurulur, mayalandırılır ve düğünlerde gelen konuklara sunulurmuş. Gelen yaşlı konuklarla köyün diğer yaşlıları bir konuk evinde Maksıme içerek eğlenirlermiş. Yaşlılar bu şölenlerde şarkı şeklinde Nart Mitolojisinde yer alan hikayeler anlatırlarmış.
İçki, maksıme fıçısına daldırılan şimşir ağacından oyulmuş bir tahta çanakla alınır, içecek olanın ellerine tutuşturulurmuş. Adam çanağı iki eli ile yukarı kaldırır, bir dize okurmuş; bu dizenin okunmasından sonra diğer oturanlar koro halinde şarkının nakarat kısmını söylerlermiş. Koro bittiğinde adam elindeki çanaktan bir yudum alır, ‘geliyor’ der çanağı yanında oturana uzatırmış. Bu rituel sabahlara kadar sürermiş. Bu içki azar azar ve çok yavaş içildiğinden, kimse sarhoş olmazmış. Ama babamın amca oğlu Beşir’in sarhoş olduğunu anlatırlar hâlâ.. Parantez açıp anlatmak istiyorum. Bağışlayın…
***
Aileden bir genç evlendiriliyor. Düğün yapılacak yere köy halkı ve komşu köylerden genç yaşlı… herkes davetli… Gerçi çerkes düğününe katılmak için davet edilmek gerekmiyor. Böyle olunca da, davetli, davetsiz pek çok yaşlının da düğüne katılacağı varsayılıyor ve bir konuk evi hazırlanıp, bu ev yaşlılara tahsis ediliyor.
Maksıme fıçıları hazır… Beşir, çocuk yaşlarda gönderildiği Kahire’deki El Ezher(şimdiki üniversite) medresesinde din eğitimi alıyor. O da düğün için köye dönüyor. Aile, “Beşir daha görgülü, bizi utandırmaz” diye düşünüp, Beşir’i yaşlılara maksıme getirip sunmak için görevlendiriyor.
Yaşlılar odaya kuruluyor. Şölen başlıyor. Beşir sabaha kadar elindeki tahta çanağı fıçıya daldırıp maksıme getiriyor ve yaşlılara sunuyor. Beşir çanağı her dolduruşunda, önce kendisi büyükçe bir yudum içiyor. Sabaha doğru sarhoş oluyor. Yaşlılar korosunun şarkısı bittiğinde, Beşir ellerini kaldırıp avuçlarını açıyor ve yüksek sesle “Amin!” diyor.
Bu hikaye hâlâ köyde anlatılmakta. Köylülerimiz, ailemizin İslamiyet’e ne kadar bağlı bir aile olduğunu söyleyip, yıllarca bizimle dalga geçtiler. Biz de aile olarak hiç alınganlık ve kırılganlık göstermedik. Ben de acaba bizim ailede Bektaşilik var mıydı diye, kendi kendime sorardım. Öğrendim… Yokmuş!…
***
Karmokua Hamid’in Gençler İçin Nartlar adlı kitapta yer verdiği 11 kahramanı, Nart Mitolojisini doğal olarak özetleyerek, bir bir anlatacağım. Bu anlatımların bir çok versiyonu var. Bunlardan sadece bir versiyonunun özetini, özüne bağlı kalarak yazacağım. Bu kahramanları anlatırken, adı geçen kitapta yer alan.. masal tadındaki kahramanların hikayelerini de yazacağım. Sevgideğerler için keyifli bir okuma olacağını umuyorum.
Bazı nartologlar, Nartlar’ı Sindlere, Moetlere dayandırırlar. Kimlerdir bunlar, tam olarak bilmiyoruz.
Nart mitolojisindeki anlatımlardan, Nartlar’ın anaerkil bir toplum düzeninden ataerkil bir toplum düzenine geçtiğini çıkarsıyorum. Mitolojide anne ve kadın karakter pek azdır. Mitolojide anlatılan kahraman ve hikayelerin tamamı erkek karakterlerdir. Bir kaçı hariç mitolojide anlatılan kadın karakter yoktur.
Mitolojideki anlatımlar esas alındığında Nartlar’da anne baba çocuk ilişkisi, evlilik yoktur. Dolayısıyla bugünkü anlamı ile bir aile kavramı da yoktur. Bunun yerine anne çocuk ve baba oğul ilişkisi vardır. Fakat bunlar bir aile oluşturmazlar. Nartlar’ın bir devleti yoktur. Onların yurtları vardır. Bu yurt Hase olarak anılan Tha başkanlığındaki tanrılar meclisi tarafından yönetilir. Bu meclis daha önce de değindiğim üzere Kafdağı’nda bulunur.
Yukarıda söz ettiğim 11 Nart kahraman bu mecliste yer almazlar; onların tanrısal nitelikleri yoktur, yereldirler ve yeryüzünde yaşarlar. Yeryüzünde, Hase dediğimiz meclisleri vardır. Bu kahramanlar zaman zaman Hase’ye davet edilirler. Bu Hase’de toplum ve yaşam ile ilgili yasalar yapılır. Nartlar yeryüzünde bu şekilde yönetilir. Bunlardan Nartlar’ın demokratik bir yönetimle yönetildiğini söyleyebiliriz. Nartlar’da kral ve kraliçe yoktur. Bay ve bayan, yani birey vardır. Kadın olsun erkek olsun her birey saygındır. Yalnız Hase’de, kadın görevli yoktur. Ancak ihtiyaç halinde kadınların bilgisine başvurulur. Seteney Sosrıko’nun yalnız annesi değil, Nartlar’ın da bilge kadını… annesidir.
Mitolojik anlatımlara baktığımızda, toplumun avcılık, toplayıcılık evresinden.. tarıma geçiş sürecinde yaşadığını söyleyebiliriz. Mitolojide av hikayeleri, ekim dikim hikayeleri çok anlatılmaktadır. Nart kahramanları hem avlanırlar hem de ekin eker, tahıl ve meyve yetiştirirler.
Mitolojide, Nart kahramanlarından hiçbirinin yasal bir evlilik yaptığını görmüyoruz. Ama her kahramanın mutlaka bir sevgilisi vardır. Mitolojideki kahramanların hepsi de anneleri tarafından eğitilip yetiştirilmişlerdir.
Nart kahramanlarını yazarken, yeri geldikçe benzeşik diğer Mitolojilerde yer alan anlatımlara, motiflere de değineceğim. Nartlar ile ilgili arkeolojik ve etnografik saptamalara yer vermeye çalışacağım. Bunları, yazıya bilimsellik katmak için yapacağım. Bununla birlikte arada sırada kendi yorum ve çıkarsamalarım da olacak.