ABCHAS KABİLELERİ


Abchas kabileleri, 1840 senesindeki durumları; Samursakanlar, Başılbay, Kızılbay, Tamm, Schagirey ve Bağ kabileleri Rus hakimiyetinde, Ciget, Sasdeny, Abadse ve Baschığlar bağımsızdırlar. Ayrıca literatürde daha pek çok kabile adları aktarılmaktadır ki bunlar oturdukları yöresel toponimlerden ve klan adlarından geldiklerinden yanıltıcı olmaktadır; Zebelda, Baraki, Şah-Girey, Taş (=Tamm), Bago=Beğ, Achçipsow, Ziwidşa, Baga=Baha, Areda=Aredba, Zandurib=Zandripş, Keçba, Ciget, Ssadsen, Aibuga, Pschu, Bessilbej, Besşagen vs. gibi. Ünlü kafkasologlardan ve dil bilimcilerden Adolf Berge bize şu kabile adlarını aktarmaktadır.1. Abhazya 2. Samursakan 3. Zebelda (Zambal) 4. Zzadz (Ciget); a) pschu, b) achçizzo, c) aybuga, d) zandrıpş, e) keçba, f) aredba, g) zwidşa, h) baga 5) Abazin; a) kumaşe, b) kuban'da oturanlar 6) Bessil bey, 7) Tamm, 8) Kızılbek, 9) Şegiray, 10) Bago yada Beg, 11) Braki ya da Barakay, 12) Low- Avulu, 13) Dudaruk -Avulu, 14)Biberd-Avulu.(Bilgiler;Avuble Ömer Beygua-Büyüka,  özel mektuplar)

Abchazlarda nikah
, Abcahzlarda bekar erkekler sakallarını evleninceye kadar tıraş etmezlerdi. Evlendikten sonra tıraş olurlar ve bir daha da uzatmazlar. Eşlerini asla akrabalarından almazlar. Bekar bir delikanlı,  hoşuna giden bir kız görünce yanında taşıdığı bir mendille alnının terini siler ve kızın omzuna koyar. Eğer genç kız, delikanlıyı beğenirse, aynı mendille alnını siler ve mendili koynuna koyar.  Bu davranıştan sonra her ikisi nikahlı sayılırlar. Arkasından köy yaşlılar meclisi toplanarak onların huzurunda olay anlatılır. Her iki çiftin kendi hür iradeleri ile nikahlandıkları kararı verilir ve neticede nikah resmileşmiş olur. Evliliğe ihanet eden ve eşlerini aldatan kadınlar denize atılarak boğulurlar. Kimse de böyle birini kurtarmağa cesaret edemezdi. Eşlerini aldatan erkekler için herhangi bir ceza verilip verilmediği ise bilinmemektedir.

Abchase
, Abssualar kendilerini bu adla tanımlarlar.

Abchasien
, asıl Abhazya Galidza nehri ile Bzıb nehirleri arasındadır.
Abesech, Abazak/Abdzach/Abadsech/Abzeh, yazılış ve kullanış şekilleriyle literatürde bilinen en kalabalık Adige kabilelerinden birisidir. Toprakları Batı ve Güney’de Shapsugh ve Ubuchlara, Kuzey’de ise Hatukuaylara dayanıyordu.

Klaproth ( 1807-1808) de yazdığı anılarında şu Abesech' klanlarından' söz etmektedir; Yedic 10 büyük aile, Yenemıko 29 büyük aile, Ançok 20 büyük aile ve Jangat. Yine aynı yazara göre bu yıllarda Abesech dini inançları ve beyleri olmadığını ve en on seneden beri İslam dininiyle tanıştıklarını yazmaktadır. Abesech büyük bir çoğunluğu vatanlarından kovulmuş olarak Türkiye, Suriye ve Ürdün'de yaşamaktadırlar. Tarihi Adigey'de en çok toplu olarak Hakurıne Hable'de  ve diğer Adige köylerinde ve kabileler  arasında  yaşamaktadırlar.(Klaproth, JuliusReıse ın den Kaukasus und nach Georgien. Halle und Berlin 1812.1814 drei Bde.) 


Abesechdache
, 'Abzech güzeli'. Abzechler kökenlerini güzel bir Adige güzeline dayandırırlar. Belki de efsanevi Amazonlardan kalma bir inançtır. Beyleri (pşı) yoktur. Köy ihtiyarlar meclisleri veya bağımsız çiftçilerce, Tlekotleş (Tatarca; Uzden) idare edilirler. 

Abesech İhtilali,
 Abesechler ilk kez 1770 yılında asillere (pşı ve verk) karşı ayaklanırlar. Diğer feodal Adige kabile beylerinin ve Rusların yardımıyla, devrim hareketi bastırılır. Ancak bağımsızlıklarına çok düşkün olan Abesech yirmi yıl kadar sonra 1790’da tekrardan, ikinci kez başarılı bir ayaklanma yaparak beylerini öldürürler. Hayatlarını kurtarabilenler diğer Adige kabilelerine sığındıkları gibi pek çoğu da Moskova'ya,  -tıpkı Fransız asilzadelerindin yaptığı gibi- giderek Ruslara sığınırlar. Verk'lere de aşağıdaki şartlarla, Abzech bölgesinde yaşamalarına izin verilir ve canları bağışlanır; 1. Abesech ülkesinde yağma yapmayacaklar. 2. Diğer yörelerde yağmaladıkları malları vs. Abesech topraklarından geçirmeyecekler 3. Abesech ülkesinde yaşamaya karar verenler diğer halk gibi kendi emeği ile çalışarak geçinmek zorunda olacaklar.

Fransız ihtilali ile birlikte gerçekleştirilen Abesech İhtilali bilim adamlarınca yeterince araştırılarak incelenmemiştir. Çünkü Fransız ihtilali, aydınlarca başlatılmış, organize edilmiş ve yürütülmüştür. Aydınları, üniversiteleri, hele hele kitapları olmayan Adigey’in derin ormanlarında ve dağlarında yaşayan bu halkı devrime iten ve başarıyla götüren etkenler nelerdir?  Eğer 'dış etkenler' ise, kıyı halkları daha önce etkilenmeleri gerekmez miydi? Bu ve benzeri pek çok sorular yanıtsız kalmaktadır.