ÇERKES GİYSİSİ VE ONUR


Adıgeler ulusal giysilerini (tsıye ve saye) artık beğenmiyor olmalılar, giymiyor ve bunlara pek bir değer vermiyorlar. Ulusal giysileriyle kutlama günlerine gelenlerin sayısı iyice azalmış durumda.
Bilmeliyiz, bizden başkaları  ulusal giysilerimizi beğeniyor, giyiyor, giysilerimizi güzel buluyor, ona değer veriyor ve saygınlıyorlar. Örneğin, Kazakları ele alalım, uzun bir süreden beri, büyüğü küçüğü hepsi Çerkes kostümü (tsıye) giyiyor. Kazaklar Adıge kostümüne “Çerkeska” (Çerkes kostümü) diyor, beğeniyor ve sahipleniyorlar, Adıgelere oranla çok  daha yoğun olarak giyiyorlar çerkeskayı.
Çok daha ilginç bir örnek de, Yunanistan’daki görünümdür! Yunan Parlamentosu önünde  ulusal giysileri içinde Yunan gençleri nöbet tutuyorlar (*). Değişik ülkelerden gelen konuklar ve  Parlamento önünden geçenler, bu yerlerin  bir Yunan Ülkesi olduğunu anımsamış oluyorlar. Yunanlıların ulusal giysilerine verdikleri değeri görüyor ve bu giysiler içindeki gençlerin  başka ulus bireylerinden faklı bireyler olduklarını görüyor ve onlara saygı duyuyorlar.
Ürdün Krallığı saray muhafızları da Adıge kostümlerini giyiyorlar. Bu muhafızların hepsi Adıge. Bu görüntüyü dünya televizyonlarından izlemek de olanaklı. Bunu bilenler: “Çerkesler Ürdün Krallığı’nı koruyorlar, bu muhafızlar kralın  korumaları” diyorlar. Olay bir yönüyle sevindirici, gurur verici, bir yönüyle de düşündürücü. Çünkü orası bir Adıge/Çerkes Krallığı  değil!
İngiltere’de de durum öyle. İngiliz Parlamentosu önünde, ulusal giysilerini kuşanmış, heykel gibi, kımıldamadan duran gençleri görebilirsiniz. Turistler yanaşıp  birlikte resim çektiriyorlar. Gençler konuşmuyor, gülmüyor, sadece giysilerini sergilemekle görevlilermiş birer heykel –eski Çerkes gelinleri- gibi sessiz   duruşlarını sürdürüyorlar.
Bugün  tiyatro temsilleri ve  dans gösterileri dışında, Adıge giysilerini giymiş birilerini görmek olanaklı mı? Sırf renk katsın diyerek, bayram ya da kutlama günlerine gelen, törenlere ve akşam buluşmalarına katılan tek bir kadın ya da tek bir erkek olsun  görebiliyor musunuz? Çok sayıda kişi  ulusal  giysileriyle gelmiş olsalardı, ne muhteşem ve  ne güzel bir görünüm olurdu bu!
Adıge giysisi, kuşkusuz sahibine daha yakışır, o zaman bu güzellikten Adıgeler de gurur duyarlardı. Ancak, üzücü de olsa, öyle bir durum yok, aksine birçok düşündürücü   soru beliriyor karşımızda.
Ürdün Krallığı, Adıgelere ve Adıge giysilerine değer veriyor, ama bizim ülkemiz ve yöneticilerimiz Adıgelere değer vermiyor, saygı duymuyorlar mı ya da böyle şeyleri unutmuşlar mı demekten geri kalamıyoruz. Dünyada ilgiyle karşılanan  ulusal giysilerimizin beğenilmediklerini söyleyemeyiz, ancak onun güzelliğini sergilemeyi, güzelim Adıge giysilerini gelen konuklara göstermeyi düşünememiş olmalılar.
Hükümetimizin de içinde yer aldığı güzel ve  görkemli Parlamento binası girişinde Adıge kostümleri içinde fidan gibi delikanlılarımız nöbet tutsalar, görevlendirilseler, resmi karşılamalarda Adıge elbiseleri içindeki güzel kızlarımız da o gençlerimize eşlik etseler ne güzel  olurdu.
Uygar ülke gelenekleri (**) benzerleri, bizde, Adıgey’de de yaşama geçirilse, eminim, bu başarı Başkanımızın başarıları arasında kalıcı olarak yer alacak ve adı tarihe yazılmış olacaktır.
 Kişi olarak Amerika ve Avusturya’da Kazakların Çerkes giysileri içinde kutlama günlerine katıldıklarına tanığım. Giysilerimiz sadece güzel değil, çok çok güzeller, eksik ve çirkin olan bir yanları yok, çekinmeden, utanmadan giysilerimizi giyebilmeliyiz. Giysilerimiz Adıge ulusunun birer anıtı, onuru, birer üniforması, Adıge toprağının bir güzelliğidir, dileriz hep  yaşarlar.