ÇERKESLERDE SAVAŞ GELENEKLERİ


Çerkeslerin Savaş Gelenekleri
Çerkeslerde savaşlar belli kurallar ve gelenekler çerçevesinde gerçekleşirdi.
Öncelikle savaş ilanı düşman önderlerine iletilirken, kırk ok sembolik olarak düşman tarafına gönderilirdi. · Geleneklere göre elçinin can güvenliği ve kişisel dokunulmazlığı vardır. · Efsanelerde anlatılanlara göre; Çerkeslerin oldukça ilginç gelenekleri vardı. Gündüz savaştıkları düşmanlarını ziyaret ederler ya da onları davet ederek ağırlarlardı. · Savaşın onuruna şenlikler düzenlenir, plansız ve endişesiz görüşmeler yaparlardı. · Çatışmalar sırasında kaçışlar doğal olaylardır. Bu kaçışlar sırasında diğer savaşçıların yetişmeleri ve çatışmaya devam etmek için uygun koşullar beklenirdi. · Savaşlar sırasında hazırlıksız yakalanmak, çatışmasız ganimet vermek, atların çalınması, şehitlerin savaş alanında bırakılması en utanılacak durumlardır. · Canını bağışlatmak uğruna bile olsa çatışmasız ganimetleri vererek çekilmek en büyük onursuzluk ve korkaklıktır. · Ganimet elde etmek amaç değil araçtır. Kahramanlık sembolü olarak değerlendirilir. · Çerkesler kendi aralarındaki kuralcılığı diğer halklarla olan ilişkilerinde esnektir. Aile ve ev kutsaldır, dokunulmazdır. Ev içinde insan öldürmemek gibi bir kural vardır.Gelenekler ev içinde insan öldürülmesini yasaklar. · Düşmanın eline diri olarak geçmek çok utanç vericidir. Esir düştüklerinde intihar etmeyi düşünmezler. Gelenek olarak intiharda hoş karşılanmaz. · En büyük onursuzluklardan biride silahın yitirilmesidir. “Atlının savaşta ölmesi evinin yasıdır, silahını yitirmekse bütün halkın yasıdır.” der Çerkes atasözü. · Savaşçı şehit olursa arkadaşları onun silahını korumak zorundadır. Silah düşman eline geçmemelidir. · Geleneklere göre savaşta şehit düşenlerin naaşları düşman eline bırakılmaz. Ölenlere ve ölenin naaşına saygı Çerkeslerin önemli özelliklerindendir. Gerekirse şehitlerin naaşlarının alınması için yeni akınlar düzenlenir. · Yalnız kendi ölülerine değil düşmanların ölülerine de saygı gösterirler, ailesine teslim edilemeyen naaşları kurallar gereğince toprağa verirlerdi. · Yaşam koşuları Çerkesleri olağan üstü savaşçı yapmıştır ama asla acımasız ve hunhar olmamışlardır. Yapıları gereği cesur ve kararlıydılar. Gereksiz yere kan dökmeyi ve hunharlığı sevmezlerdi. · Çatışma sırasında teslim olan düşman, Çerkesler arasında kesin dokunulmazlığa sahiptir. Kadın esirler konuk gibi atlarla götürülür, yaya götürülmezdi. · Çatışmalarda silahsız, yaralı, direnme gücü olmayanlara saldırmak utanç vericidir.Aksine davrananlar aşağılanmıştır. · Çerkes toplumunu kimse kendi isteği dışında savaşa gönderemez. Kendileri tehlikeye karşı koşarlar, dövüşürler, ölürler. Yaralanmaları en büyük ödüldür. Diğer halklarda savaşçılar emir alarak harekete geçerler. · Çatışmalardan önce Çerkes halk sanatçıları “Ceguako”lar yüksek yerlere çıkarak gözlemlediklerini daha sonra şarkılarında anlatırlarmış. Zaman zaman çatışma sırasında adlarını sayarak onlara cesaret verirlermiş. Şarkılarda adlarının korkak geçmesinden herkes sakınırmış. · Küçük düşmekten korkan insan doğal korkusunu yenerek, yiğitlik için güç elde eder…