ADİGE BAYRAKLARI






Adigelerde, eski zamanlardan beri her kabile, boy ve aileler çeşitli renk ve biçimlerde değişik flamalara yaşamlarında yer veriyorlardı.

Özellikle düğünlerde ve at yarışlarında derece alan delikanlılara, genç kızlar ödül olarak kendi hazırladıkları bu flamaları armağan ediyorlardı. Büyük yarışmalarda ise, bu ödüllere ek olarak, derece alan gençlere, her kabilenin thamadesi tarafından o kabileyi temsilen kendi sembolleri olan flama veriliyordu.

Sürgün sonrası Anadolu'ya yerleşen pek çok Çerkes ailesinin kızları, o günlerin anısına dikilmiş flamaları yıllar boyu sandıklarında sakladı ve 1920'li yıllardan sonra, gizledikleri bu flamalar yüzünden suçlamalara ve baskılara maruz kaldılar.

Adigelerin ilk bayraklarına ilişkin 19.yüzyıl başlarından itibaren Avrupalıların, genellikle de İngilizlerin ortaya koydukları bazı yazılı belgelerden bilgi ediniyoruz. Diplomat, tüccar, yazar, gezgin ve hatta ajan olarak Kafkasya'ya gönderilen kişilerin Çerkeslere ilişkin yazdıkları belgelerde, Adige Bayrağı hakkında da bilgilere rastlıyoruz.

Bazı kitapların kapaklarında yer alan Adige Bayrağı'nın önceleri yedi yıldızlı, daha sonraları da dokuz yıldızlı olanlarına rastlanıyor. Bayrakların ortak özelliği ise renklerinin yeşil ve üzerlerine serpiştirilen yıldızların da sarı renkli olması. Ancak bu bayrakların hangi kabileyi ya da kabileleri temsil ettiği ve de hangi tarihte kullanıldığı belirtilmemiş.

1830'lu yıllardan sonradır ki, Adige bayrağının doğuşuna ilişkin detaylı bilgilere erişebiliyoruz. İngiliz politikacılarından, o dönemde küçük bir devlet memuru olan David Urquhart; İngiltere Hükümeti'nin de yardım ve desteğiyle 1834 yılının Haziran ayında Kafkasya'ya gelir. Amacı Çerkesleri tanımak, gerekirse ve olabildiği oranda Çerkeslerin Ruslara karşı sürdürdüğü özgürlük savaşımında onlara politik ve somut askeri yardımları sağlamada yardımcı olmaktır.

Adigeler, Tsemez'de (Bugünkü Novorossisk) karaya çıkan, oradan da Anapa'ya giden Urquhart'ı büyük bir ilgi ve sevgi gösterisiyle karşılar. Anapa'da onuruna düzenlenen bir kurultayda -ki bu kurultay Aguy ovasında düzenlenmiştir- tüm Çerkeslere seslenerek, Ruslara karşı başarılı olmak için Çerkes birliğinin kurulmasını önerir. Urquhart bayrağın rengi, amblemi hakkında Çerkeslere bilgi aktardığını, sonradan yazdığı anılarında dile getirir. Bu arada o dönemde Adigelerin lideri durumunda olan Zaniko Sefer Bey'in de onayı ile oniki kabileyi temsilen oniki kişilik geçici bir hükümet kurulur.

Urquhart'ın Kafkasya'dan ayrılmasından üç yıl sonra 6 Mayıs 1837'de bu kez, yine İngiliz S.James Bell ve gözlemci Longworth'un hazır bulunduğu ünlü Adhanekum (Adakum/Atakum/Atakhum) kurultayda, ipekten yeşil renkli, siyah iki ok ve üzerinde on kabileyi temsil eden on adet sarı yıldızın yer aldığı Adige Bayrağı dalgalanmaktadır. Havidko Mensur'un (Havdiko/Havudukue) liderliğinde ve bütün Adige kabilelerinin temsil edildiği, bin delegenin katıldığı Adige tarihinin büyük kurultayında bilinen ilk resmi bayrak kullanılmıştır. Bundan bir yıl sonra ise 1838 yılında, Batı Kafkasya'daki oniki kabile, üç liderin başkanlığında birleşir ve yeşil yüzey üzerinde üç siyah ok ve oniki yıldızlı tarihsel Adige bayrağını ulusal bayrak olarak kabul ederler. İşte bugün Adige Cumhuriyeti'nin Maykop'taki Parlamento binasında dalgalanan bayrak budur.

Adige bayrağında yer alan renkler, yıldızlar ve oklara gelince: İpek kumaşın yeşil rengi Kafkasya'nın dağ ve ovalarını; siyah üç ok dönemin en yetenekli ve ünlü üç ailesini (Zaniko, Aytekiko, Boleteko aileleri), siyah renk ise düşmana ölümü, sarı yıldızlar da bütün yaşamları açık havada, kır ve dağlarda geçen ve gökyüzündeki yıldızlara bakarak uyuyan kahramanların yer aldığı oniki bölgeyi temsil ediyordu. Bu oniki bölge;

1. Natukhay / Natuhkaç, 2. Şapsığ / Shapsugh, 3. Abzah / Abadzeh / Abzeh, 4. Ubıh / Wubıh, 5. Bjeduğ / Bzedugh, 6. Ç'emguy / Temirgoy / Yegerukoy, 7. Mamtheğ / Memheg, 8. Mahoş / Hakhoş, 9. Hatukay / Hatukoy, 10. Hak'uç, 11. Barakay / Brakiy-Abaza ve 12. Besleney / Barakiy - Kabardeyi temsil etmektedir.

Bu oniki bölgeden Abzegh, Mahoş ve Bjeduğlar Ruslarla barış antlaşması imzalamış olduklarından, Kabardey ve Abhazya da Rus işgalinde bulunduğundan, birliğe ancak o bölgelerden, diğer Adige kabileleri arasına sığınanların temsilcileri ile birlik antlaşmasına katılmışlardır. Kabardey'in temsilcisi Besleniyko Aslan, Abhazya'nın ise Rustem Pe idiler. Her bölgenin genel kurulları sonucu seçilen delegeleri Zaniko Sefer'in yanında yer alıyor, bunlar arasından da askeri komutanlar, elçiler ve hakimler seçilerek işbaşına getiriliyorlardı. Zaniko Sefer hem genel başkan, hem de dışişleri ile diplomatik çalışmaları yürütüyordu.

Bayrakta bulunan üç okun Adigelerin barışçılığını temsil eden simgeler olduğu konusunda da bir tez mevcuttur. Bu teze göre; Adigeler, gelenekleri gereği barış zamanlarında, yanlarında yalnızca simgesel olarak üç ok bulundururlar, bu da saldırıyı değil, sadece savunmayı amaçladıklarını simgeler. Adige karakteri, eşitler arasında birinciyi kabul etmeyecek özgürlüğe sahip olduğundan, bayrakta simgelenen üç okun belirli aileleri simgelemesinden daha kabul edilebilir bir tez olduğu değerlendirilebilir.